Tam 8 aydır Gazze işgal altında. İsrail sürekli sivil öldürüyor. Çoluk, çocuk, kadın, kız demeden yok ediyor. Hem de öyle böyle değil, delik deşik ediyor, öyle bir kin, öyle bir nefret  gözünü bürümüş ki, ölümün binbir çeşit yüzünü gösteriyor. 
Devasa obruk gibi çukurlar kazılıyor, Filistinli gençlerin gözlyerini bağlayarak bu çukurlara atıyor ve üzerine mermiyi yağdırıyor!
Allah’tan gözleri açık değil...
***
Gözü dönmüş iblis Netanyahu canavar kesiliyor, kana doymuyor, vampir gibi..
Bugüne kadar 15 bin çocuk öldürdü, belki de 10 bin kadın...
Gerçek bir soykırım yapıyor.
Dünya seyrediyor.
İnsanların sanki sinirleri alınmış, hisleri yok, birer robot halinde film izler gibi bu katliamı seyrediyor.
Ölüme doymuyorlar.
Ölümün çeşitli versiyonunu yaşatıyor, başlarına bombalar yağıyor, ya da toplu infazlar...
Nereye gidecekler?

Bilmiyorlar, nereye giderlerse gitsinler ölüm arkalarından koşuyor.
***
ABD bir açıklama yaparak,
daha kırmızı çizgi aşılmadı dedi.
Ulan  kırmızı çizgi nedir, nasıl çiğnenir, sınırları nedir, açıklayında bilelim.
Türk Dil Kurumu’nda Kırmızı çizginin anlamı; 
Pasaport kontrolü sırasında geçilmesi yasak olan bölgeyi belirleyen çizgi. İkinci bir anlamı da mecaz olarak ''Belli bir konuda taraflar arasında kabul edilebilir son nokta.'' olarak tanımlanmış.
***
İsrail için, ABD için son nokta nedir?
Bebekler kurşuna diziliyor, çocukların üzerine bonmbalar yağıyor, her yerde insan eti, oraya buraya saçılmış...
Çocuklar Allah’la konuşuyor, ağlıyor, bilmiyor, ne anlama, geldiğini, neler yaşadığını biliyor. 
Sadece korkuyor, gözleri kocaman oluyor, korkuyor, bir anlam veremiyor.

***
Bu savaş bitmeyecek...
Bütün kirli insanlık dışı kuralları oynuyorlar.
Gazze’yi boşaltıp, Refaha yönelltiler, orada da çıkış olmadı bu defa yangın çıkarak diri diri yaktılar.
İsrail yönetimi kana doymuyor.
Dünya seyrediyor, insanlık, insanlığını kaybetti, birer robota dönüştüler.
Hristiyanlar birleşti. Artık şu sözlere hacet yok, savaşta eğer bir Yahudi’nin çıkardığı savaş ise, her türlü yolu mübah diyerek yanında yer alıyorlar. 
Belki bir gün insanlık bu canavarlardan, deccallerden hesap soracak. 
Belki o gün çok yakın kimbilir. 
Kalbim bu savaş bitene kadar huzur bulmayıp, sızlamaya devam edecek!
Ben susuyorum...
İnsanlık onurunu koruyamadı. 
Fotoğraflar konuşsun, belki  biraz bakıp utanırlar, şayet utanmaları varsa...