Denizcilik Hukuku Alanında Uzman Avukat Açıkladı
Denizcilik Hukuku Alanında Uzman Avukat Açıkladı
605 defa okunmuş - 06 Aralık 2025 - Cumartesi 18:05

Üç yılı aşkın bir zamandır dünya siyasetini meşgul eden Rusya-Ukrayna Savaşı şimdi de denizlere taşındı. Karadeniz'de Gambiya bayraklı iki ticari tankerin insansız deniz araçları ile vurulmasının ardından, bölgesel güvenlik ve egemenlik hakları konuları yeniden gündeme taşındı. Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesinde meydana gelen bu saldırın sorumsuzca ve hukuksuz bir eylem olduğunu belirten Esenyel & Partners Avukatlık ve Danışmanlık Kurucu Ortağı Selçuk Esenyel, “Türkiye'nin kendi münhasır ekonomik bölgesinde bir başka devletin askeri eylemde bulunması, egemenlik haklarına saygısızlık teşkil ediyor. Türkiye'nin egemen haklarına saygı gösterilmesi ve deniz yetki alanlarımızda seyir, can, mal ve çevre emniyetinin sağlanması, müzakere edilebilir bir konu değildir” dedi.

Rusya-UkraynaSavaşı'nda 4’üncü yıla girilirken, iki ülke arasında yaşanan gerginlik Karadeniz sularına da taşındı. Karadeniz'de 28 Kasım 2025 tarihinde yaşanan vekamuoyunun gündemine oturan saldırılarda, biri kıyıya 50 mil, diğeri 100 milmesafede bulunan Gambiya bayraklı iki ticari tanker insansız deniz araçları(İDA) ile vuruldu. Saldırıya uğrayan tankerlere ilk müdahale ise Türk KıyıEmniyeti ekipleri tarafından gerçekleştirildi.

Söz konusu gemilerin savaş gemisi değil,sivil ticaret gemileri olduğunun altını çizen Esenyel & Partners Avukatlık ve DanışmanlıkKurucu Ortağı Avukat Selçuk Esenyel, saldırınınkıyılarımıza bu kadar yakın bir bölgede gerçekleşmesinin olayın önemini artırdığınısöyledi. Türk denizcilik kurumlarının koordineli ve hızlı müdahalesi sayesindecan kaybı yaşanmadığını vurgulayan Esenyel, “Bu saldırı çok daha büyük birfaciaya dönüşebilirdi. Personelin tamamının kurtarılması ve gemilerin emniyetealınması, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımıza bağlı Liman Başkanlıkları, KıyıEmniyeti Genel Müdürlüğü römorkörleri ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlıekiplerimizin yerinde ve zamanında müdahalesi sayesinde mümkün oldu” dedi.

“Sorumsuzcave hukuksuz bir eylem”

Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesindemeydana gelen bu saldırının sorumsuzca ve hukuksuz bir eylem olduğunun altınıçizen Esenyel, iki tankere yönelik bu saldırıların, yalnızca insan hayatınıtehlikeye atmakla kalmayıp aynı zamanda Türkiye'nin deniz çevresini de büyükriske soktuğunu belirtti. “Tankerler boş olsa tanklarında bulunan binlerce tonyakıtın denize karışması halinde, Karadeniz'in hassas ekolojik dengesi telafisiimkansız zararlarla karşı karşıya kalabilirdi. Bu saldırılar sonucunda meydanagelebilecek çevre felaketi, yalnızca Türkiye'yi değil, tüm Karadeniz havzasınıetkileyebilecek boyuttadır. Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesinde,Türkiye'nin deniz çevresini bu denli büyük bir riske atacak şekilde askerioperasyon düzenlenmesi hem uluslararası deniz hukukunun hem de çevre hukukununaçık ihlalidir” diyen Esenyel, bu sorumsuz eylemin, hiçbir şekildemeşrulaştırılamayacağını savundu.

“Türkiye'nin egemen haklarına saygıgösterilmeli”

Türkiye Cumhuriyeti’nin 1982 tarihliBirleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin (BMDHS) imzacısı olmamaklabirlikte, uluslararası teamül hukuku uyarınca ısrarcı muhalif olmadığı tümhükümlerine uyduğunu ve bu hükümleri desteklediğinin altını çizen SelçukEsenyel, münhasır ekonomik bölge ile ilgili hükümlerin de bu kapsamda bulunduğunukaydetti. Dolayısıyla, Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesindeki egemenhaklarına saygı gösterilmesinin yalnızca bir sözleşme yükümlülüğü değil, aynızamanda uluslararası teamül hukuku normu gereği olduğunu kaydeden Esenyel,sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye'nin kendi münhasır ekonomik bölgesindebir başka devletin ticaret gemilerine karşı askeri saldırıda bulunulması, egemenlik haklarına saygısızlık teşkilediyor. Bu kimilerinin bahsettiği gibi terörizm veya korsanlık sınıfına girmez,çünkü saldırıyı düzenleyen bir devlet olduğu için, doğrudan BM Şartı’nınihlalidir.

Türkiye'nin egemen haklarına saygıgösterilmesi ve deniz yetki alanlarımızda seyir, can, mal ve çevre emniyetininsağlanması, müzakere edilebilir bir konu değildir. Sivil gemilerin hedefalınması uluslararası hukuk açısından kabul edilemez. Bu gemiler askeri gemideğil, üzerinde silah yok. İçinde bizim gibi sivil insanlar çalışıyor. Bukişilerin askeri eğitimi yok; savunma ekipmanı yok. Bu tür saldırılar, denizticaretinin emniyetini ve güvenliğini tehdit etmekte, bölgesel istikrarsızlığıartırıyor ve kabul edilemez bir emsal oluşturuyor.”

Sağ üst butonu tıklayarak geri dönebilirsiniz...