Memur-Sen Adana İl Temsilcisi ve Sağlık-Sen Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu, Sendika Binası’nda yaptığı basın açıklamasında, TBMM’de üst düzey bürokratlara verilen 30 bin liralık seyyanen zammı sert bir dille eleştirdi. Nennoğlu, “Emeklinin, memurun ve asgari ücretlinin ay sonunu getiremediği bir dönemde, yalnızca makam sahiplerine yapılan bu ayrıcalıklı zam sosyal adaleti yok etmektedir” diyerek karara tepki gösterdi.

Emeklinin, memurun ve asgari ücretlinin gözyaşı kurumadan yapılan bu haksızlığı şiddetle kınıyoruz.

Son dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Plan ve Bütçe Komisyonu aracılığıyla alınan kararla; genel müdür, daire başkanı, müfettiş ve benzeri üst düzey bürokratlara 30.000 TL seyyanen zam verilmesi uygun görülmüştür.

Bu karar, önümüzdeki dönemde yapılacak yüzde 20’lik artışla birlikte 36.000 TL’ye ulaşan ayrıcalıklı bir maaş zammı demektir.

Bir kez daha görüyoruz ki; yük memurun, işçinin, emeklinin omzuna binerken, kaymak yalnızca makam sahiplerine dağıtılmaktadır.
Bu düzenleme ile yalnızca “makam koltuğunda oturanlar” korunmuş; öğretmen, polis, hemşire, doktor, mühendis, büro memuru, taşeron işçi, emekli ve tüm alt-orta kademe kamu çalışanları yok sayılmıştır.

Memur-Sen olarak bu adaletsizliğe sessiz kalmamız mümkün değildir.

Enflasyonun, kiraların, market fiyatlarının ve hayat pahalılığının altında ezilen milyonlar varken;
asgari ücretin bir buçuk katını bir kalemde kendilerine veren milletvekillerini ve bu kararı destekleyen tüm siyasi partileri kınıyoruz.
• Sosyal adalet böyle sağlanmaz.
• Refah böyle paylaşılmaz.
• Kamu vicdanı böyle hiçe sayılmaz.

“Ülke büyüyor, gelişiyor” deniliyorsa; büyümeden genel müdür değil, milletin emekçisi pay almalıdır.
Emekli sofrasına peynir koyamazken, memur faturalarını ödeyemezken, asgari ücretli açlık sınırının altında yaşarken, bu yapılan düzenleme zam değil, ayrımcılıktır.

Çağrımız nettir:

TBMM bu yanlıştan derhal dönmelidir.
Eğer maaş iyileştirmesi yapılacaksa, bu iyileştirme tüm kamu çalışanlarını, emeklileri ve asgari ücretliyi kapsamalıdır.
Adalet herkes için olmalıdır; sadece makam sahipleri için değil.

Bu ülkenin yükünü çekenler;
• gecenin üçünde nöbet tutan hemşire,
• sınıfında tebeşir kokusuyla ders anlatan öğretmen,
• trafik altında görev yapan polis,
• dosya yükü altında ezilen memur,
• alın teriyle ekmeğini kazanan işçidir.

Hakkı yenen bu kesimlerin sesi olmaya devam edeceğiz. Bu haksızlığa geçit vermeyeceğiz.

Aksi takdirde bu tür adaletsiz kararlar;
• kamu barışını zedeler,
• çalışma huzurunu bozar,
• toplumdaki güven duygusunu yerle bir eder.

Bu milletin alın teriyle oluşan bütçe, yalnızca bir avuç makam sahibine peşkeş çekilemez dedi.