Moved Permanently

Türk Akciğer Kanseri Derneği, akciğer kanserinde erken tanının önemini vurgulamak amacıyla Roche İlaç Türkiye'nin desteğiyle toplumsal bir farkındalık kampanyası başlattı

Türk Akciğer Kanseri Derneği'nin toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla başlattığı yeni kampanya ile geçtiğimiz yıl Roche İlaç Türkiye tarafından hayata geçirilen "Nefesimiz Kadar Güçlüyüz" projesinden ilham alınarak; sosyal medya üzerinden yayınlanan bilgilendirici videonun ardından İstanbul genelindeki açık hava iletişim çalışmaları ile toplumun erken tanıya yönlendirilmesi hedefleniyor.

Akciğer kanseri, hem dünyada hem de Türkiye'de en sık görülen kanser türlerinden biri¹,² olmaya devam ederken, hastalığın çoğunlukla geç belirti vermesi erken tanının önemini daha da artırıyor2. Akciğer kanserinin yaklaşık yüzde 80–90 oranında sigara kullanımına bağlı olması, özellikle 50 yaş üzerindeki bireyler ve uzun süre sigara içenler için düzenli kontrollerin önemini daha kritik hale getiriyor.[1],[2] Geçmeyen öksürük, göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi belirtilerin erken uyarı işaretleri olabileceğinin bilinmesi[3], bireylerin zamanında tıbbi değerlendirmeye yönlendirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Erken tanının önemini tekrar ortaya koyan bu tabloda, risk farkındalığının artırılması, erken tanının teşvik edilmesi ve tarama programlarının desteklenmesi kritik bir rol oynuyor.1,2,[4]

Bu doğrultuda Türk Akciğer Kanseri Derneği (TAKD), toplumda risk faktörlerine ilişkin farkındalığın artırılması, erken tanı alışkanlığının güçlendirilmesi ve tarama programlarının öneminin vurgulanması amacıyla Roche İlaç Türkiye'nin desteğiyle geniş kapsamlı bir farkındalık kampanyası başlattı. Roche İlaç Türkiye'nin geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği “Nefesimiz Kadar Güçlüyüz” projesinden ilham alınan bu kampanya kapsamında, hazırlanan halk sağlığı videosu 17 Kasım'da sosyal medya kanallarında yayımlanarak geniş kitlelere ulaştı. Videoda erken tanının yaşam süresi ve yaşam kalitesi üzerindeki belirleyici etkisi vurgulanırken2,5, risk altındaki bireylerin düzenli taramalara katılmasının önemi güçlü bir anlatıyla aktarıldı.1,2,[5]

Kampanyanın ikinci fazında 24 Kasım itibarıyla İstanbul'da açık hava iletişim çalışmaları başlatıldı. İstanbul'da yer alan belirli AVM'lerde farkındalık panoları sergilenirken, İstanbul'un en işlek noktalarında hareketli LED ekranlı araçlar bir hafta boyunca dolaşarak toplumun dikkatini akciğer kanserinin erken belirtilerine çekmeyi hedefliyor. Bu çalışmalar, günlük yaşam akışında farkındalığı artırmayı ve risk faktörlerine yönelik bilinçlenmeyi desteklemeyi amaçlıyor.

“Bedenimizin sesine kulak vermek, erken tanı için en temel adım”
Geçmeyen öksürük, göğüs ağrısı, nefes darlığı ve iştahsızlık gibi semptomların3 akciğer kanserinin erken uyarı işaretleri olabileceğine dikkat çeken Türk Akciğer Kanseri Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Ölmez, bu belirtilerin devam etmesi durumunda hemen bir uzmana başvurmanın hastalığın gidişatını değiştirebileceğini[6] belirterek şu ifadeleri kullandı: “Bedenimizin verdiği sinyalleri ciddiye almak, hastalığı henüz kontrol altına alınabilir bir evrede yakalamak için en temel adım. Hastalar çoğu zaman bu belirtileri günlük yorgunluklarla karıştırabiliyor; oysa doktora zamanında başvurmak hayat kurtarabilir. Unutmayın, nefesiniz kadar güçlüsünüz ve bu mücadelede yalnız değilsiniz.”

“İleri tanı testleri tedaviyi kişiye özel planlamayı mümkün kılıyor”
Erken tanının tedavi başarısındaki belirleyici rolüne dikkat çeken Dr. Ömer Fatih Ölmez, risk farkındalığının güçlendirilmesinin toplum sağlığı açısından önemine vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü: “Akciğer kanserinin en büyük zorluklarından biri, hastaların çoğu zaman geç evrede tanı alması6. Oysa günümüzde elimizde çok daha güçlü tanısal araçlar var. Düşük doz bilgisayarlı tomografi gibi modern tarama yöntemleri, risk altındaki bireylerde herhangi bir belirti ortaya çıkmadan hastalığı saptayabiliyor.1,2,4 Bunun yanı sıra tümörün genetik özelliklerini ayrıntılı şekilde inceleyen ileri tanı testleri sayesinde tedaviyi kişiye özel olarak planlayabiliyor, bu sayede hangi hastanın hangi tedaviden daha fazla fayda görebileceğini çok daha doğru öngörebiliyoruz.5,6 Erken evrede tanı alan hastalarda hem tedavi seçenekleri genişliyor hem de bu kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımları sayesinde yaşam süresi ve yaşam kalitesi anlamlı şekilde iyileşiyor.2,5 Bu nedenle bireylerin belirtileri önemsemesi, tarama önerilerini dikkate alması ve gerekli kontrolleri ihmal etmemesi hayati önem taşıyor. Erken tanı, bir hayatın yönünü değiştirebilecek en güçlü adımlardan biri. Biz de Türk Akciğer Kanseri Derneği olarak Roche İlaç Türkiye'nin geçen yıl başlattığı ‘Nefesimiz Kadar Güçlüyüz' projesinden ilham alarak bu önemli kampanyayı yürütmekten ve farkındalığın artmasına katkı sağlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.”