Moved Permanently

Yeni Adana Adliyesi’nde erkek avukatlar, kadın avukatlara önce çiçek verdi sonra ayakta alkışladı.

Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) Adana Barosu üyesi kadın avukatlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle basın açıklaması yaptı. Adana Adliyesi içerisinde bulunan avukatlar salonunda yapılan açıklama öncesi Adana Barosu Başkanı Semih Gökayaz ve baro üyesi avukatlar kadın avukatların günlerini kutlayarak çiçek takdim etti. Açıklama salonuna girildiğinde ise, Semih Gökayaz ve erkek avukatlar kadın avukatları yaklaşık bir dakika boyunca alkışlayarak günlerini kutladı.

GÖKAYAZ: KADIN CİNAYETLERİNİN ÖNÜNE GEÇİLEMİYOR

Açıklamada ilk olarak konuşan Adana Barosu Başkanı Avukat Semih Gökayaz, ülkemizde akıl almaz bir şekilde kadın cinayetlerinin önüne bir türlü geçemiyoruz. Kadın cinayetlerinin önlenmesi bir memleket meselesidir, bir medeniyet meselesidir. Bu çözülmeden kimse bizlerin geleneğimizle ve kültürümüzle övünmesin. Eğer geleneklerimiz ve kültürümüz bu şiddete son vermeyecekse neye son verecek” dedi.

KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİ ÇALIŞTAYI YAPILACAK

Kadına karşı şiddetin önlenmesi ile ilgili çalıştay yapacaklarından bahseden Başkan Gökayaz, “Bizim genel kuruldan önce seçim programımızda da vardı. Kadına karşı şiddetin önlenmesi konusunda ki çalıştay programımızı önümüzdeki hafta gerçekleştireceğiz. 49 baronun katılımıyla yapacağımız çalıştayımızı gerçekleştireceğiz. Sonuçlarını paylaşacağız. Nerede bir haksızlık olsa nerede bir şiddet olsa hep birlikte çığlık atmaya ortalığı ayağa kaldırmaya davet ediyorum sizleri. Bu soruna hep birlikte çözüm bulalım. Başka türlü bu sorunu aşma durumumuz yok” diye konuştu.

SIĞIRCI: SAVAŞTA DA EN ÇOK KADINLAR VE ÇOCUKLAR MAĞDUR OLMAKTA

Başkan Gökayaz’ın konuşmasının ardından ise Adana Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Avukat Ayça Kara Sığırcı hazırlanan basın metnini okudu. Sığırcı, tarih boyunca kadınlar, kadının insan haklarını ihlal eden düzenin değişmesi için mücadele ettiğini belirtti.  Bu mücadeleler sonucunda gerek yasalar gerekse uluslararası sözleşmeler bağlamında birçok kazanımların elde edildiğini vurgulayan Sığırcı, “Ancak günümüzde farklı yerlerde yaşanan savaşlar nedeniyle, kadınlar diğer haklarının yanında en temel hak olan yaşam haklarından dahi mahrum kalmaktadırlar. Bu sene 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü, Ukrayna’da yaşanan savaş süreciyle karşılıyoruz. Her savaşta olduğu gibi bu savaşta da en çok kadınlar ve çocuklar mağdur olmakta, yaşanan süreç, dünya barışını açıkça tehdit etmektedir. Bu durumu kabul etmiyor, tüm taraf devletleri evrensel barışa hizmet etmeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

KADIN CİNAYETLERİ ARTIYOR

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün, utanç verici bir şekilde giderek artan kadına yönelik şiddetin, kadın cinayetlerinin, şüpheli kadın ölümlerinin dehşetinde yaşandığını savunan Sığırcı, “Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet münferit olaylar olarak değerlendirilemeyeceği gibi, çözümü da yaptırımların artırılmasında değildir.  Kadınların yaşam hakkına yönelik sistematik hale gelen kadın cinayetlerinin önlenmesi için yasaların eksiksiz uygulanması, önleyici ve koruyucu tedbirlerin alınması, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik bütüncül politikaların oluşturularak samimi takibinin yapılaması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

MÜCADELEMİZ SÜRECEK

Yasaların etkin bir şekilde uygulanmasını istediklerini belirten Sığırcı sözlerini şöyle tamamladı;

“Kadınların hak mücadeleleri sonucunda elde ettiği kazanımlarının kaybına yol açacak her türlü girişimin karşısında olacağımız gibi bu kazanımların silinmesine izin vermeyeceğimizi Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) olarak açıkça beyan ediyoruz.  Medeni Kanun’a ve 6284 sayılı yasaya dokunulmamasını, yasaların etkin bir şekilde uygulanmasını ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak politikaların oluşturulmasını talep ediyoruz. Baroların kadın hakları komisyonları / merkezleri ve TÜBAKKOM olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit ve özgür bireyleri olan kadınların insan haklarının ihlaline yol açacak her türlü yasal değişikliğin, uygulama ve anlayışın karşısında, tüm kararlılığımız ve dayanışma duygularımızla mücadele edeceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz”