Moved Permanently

Röportaj; Fatoş TEKBAŞ

Genç bir iş insanı. Kendini uyuşturucuyla mücadeleye adamış. Hemen herkes hem fikir, dünyada uyuşturucu kullanımı Adana ilk sırada diye. Dünya TÜMED Genel Başkanı Şerafettin Çakmak; STK olarak kurulduğundan beri bin kişiyi bu illetten kurtardıklarını söylüyor. Madde bağımlısı olan gençlerin aileleriyle yakın temasta olduklarını da sözlerine ekliyor. TÜİK verilerine göre 500 bin, Başkan Çakmak’a göre ise 2 milyon insanın bu bataklıkta çürüdüğüne dikkat çekiyor. O yüzden TBMM dahil ve herkesin ayağa kalkmasını bu mücadeleye destek vermesini istiyor. Yarınların gençlerine yazık olmasın diyor. Herkese çağrıda bulunarak bu illetle mücadele davet etti. 

Şerafettin Çakmak kim?

1984 yılında Adana’nın Yüreğir ilçesinde doğdu. İlköğretim mezunu, ama yine de eğitimine dışardan devam ediyor, 3 çocuk babası. 16 kardeşi var, kendisi ortanca oluyor. Adana da ticaretle uğraşıyor. Baba tarafı Adıyaman, anne tarafı Muşlu. Aynı zamanda 28, dönem Adıyaman Milletvekili Adayı oldu. Bir siyasi partinin Yüreğir ilçe başkanlığı, yerel seçimlerde bağımsız belediye başkanlığı ve bir partinin seçim işleri başkanlığı, Federasyon başkanlığı gibi görevlerde bulundu. Çakmak ailesinin bir ferdi. Çakmak inşaat, turizm gibi işlerle iştigal ediyor. 

Doruk; Şerafettin Çakmak bey siz bir Genel Başkansınız, sizi önemli kılan şey, madde bağımlılarla mücadele yanınız, biraz açar mısınız, neler yapıyorsunuz?

ÇAKMAK; Şu an Türkiye’de resmi kaynaklara göre, adliyeye intikal etmiş, hastanelerde kaydı olan TÜİK verilerine göre 500 bin olarak teyit ediyor. Bu resmi kaynak. Ama gayri resmi ise biz bunun daha fazla olduğunu düşünüyoruz, bu rakam 2 milyon. Bize baş vuran aileler var, deşifre olmasını istemiyorlar. Madde bağımlılığı iyi bir şey değil, o yüzden biz saklı tutuyoruz, ama bizimde kaydımız kuydumuz var. Vatan ve millet için bu gençlerin korunması lazım. Bu gençlerin kayıtları bizde özenle saklı ve güvende. Gençlerin kurtarılması gerekiyor. Hem aile, hem gençler perişan. Bir halk olarak bir sivil toplum kuruluşu olarak bir mücadelenin artık yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü Türkiye'de şu an 925 tane yataklı tedavi merkezi var ve yetmiyor. Bu rakam sadece İstanbul ilimize bile yetmiyor. 
Kendi imkanlarımızla, kendi aldığımız eğitimlerle, aldığımız resmi sertifikalarda yurt dışından getirdiğimiz cihazlarla, bu gençler için mücadele de, hem devlete hem halkımıza hizmet amaçlı, hiçbir karşılık beklemeden yapıyoruz. Bunu kendimize bir borç olarak biliyoruz. 

Doruk; biliyorsunuz siyasiler ve bazen resmi ağızlar Dünyanın en çok uyuşturucu kullanan ili Adana olarak açıklanıyor. Neredeyse her iki kişiden biri madde bağımlısı deniyor. Sizin böyle bir tesbitiniz var mı?

Çakmak; Türkiye'nin en tehlikeli ikinci mahallesi, on dokuz Mayıs mahallesi. Böyle bir mahallede de birçok genç arkadaşlarımızın hepsi ziyan oldu. Bunlardan etkilendiğimiz için böyle bir mücadelenin içerisindeyiz. Adana bir numara olmasının sebebi Adana'nın kendi yerli halkından kaynaklanan bir şey değil. Biliyorsunuz Adana sürekli göç olan bir ilimiz. Geçimi kolay, ekonomik. Burada ikamet ediyor. Sonra gençler bir bunalıma düşüyor ve kaçış yolu olarak maddeye sarılıyor. Aileleri geçim kaynağı zor olduğu için genelde gençler çalışıyor, bunu du uyuşturucu baronları iyi bildiği için, bu gençleri kolay buluyor ve maalesef bu bataklığa çekiyor. İster istemez suç mahalleleri oluşuyor. Uyuşturucu piyasası kendine daha kolay alan buluyor. 

Doruk; Dünya Toplumsal uyuşturucu ile Mücadele Derneği (DÜNYA TÜMED) Olarak, mesela polisle çalışıyor musunuz? 

Çakmak; Dernek olarak müstakiliz. Herhangi bir emniyette mensubuyla çalışmıyoruz. Bizim farkımız adliyelik olmadan, kimseye zarar vermeden, daha doğrusu ailelerin isteği oluyor, onlarla işbirliğine daha doğrusu yardımlarına koşuyoruz. Yani bir dünya da ilk şelale kedi sloganıyla yola çıktık. Emniyet kendi görevini yapar. Bizim üstümüze düşen görev gençleri daha çabuk nasıl kurtarabiliriz? 
Yani bir yerden başlamak lazım, tepkinizi ortaya koymak lazım, bir işin ucundan tutmak lazım.
Gazze’nin üzerine bomba yağarken sessiz kalamazdık. Sokaklara dökülerek İncirliğin kapısına dayanan bizdik. 
STK olarak da, genel başkan olarak da Türkiye'de İncirlik kapısında açıklama yapan biriyiz. Ekibimle birlikte İncirliğin kapısında ilk konuşan kişi bizdik. 15 Temmuz’da da gece soka dökülüp demokrasinin yanında yer aldık. Hükümetimizin bizim sesimize kulak vermesi şart. Bizi dinlemesi şart. Demem o ki, her iki gençten birisi uyuşturucu bataklığına saplanıyorsa bizim için felakettir, yarınlarımız tehlike alındadır. Her iki gençten biri uyuşturucu içiyorsa bu bizim gençliğin yok oluş işaretidir.

Doruk; Dernek olarak kaç genç kurtardınız? 

Çakmak; Şubat ayını sayarsak yani tahmini olarak konuşuyorum. Binin üzerinde gencimiz  hayata tutundu. Ailelerin sevincine ortak olduk. Derneğimiz yeni, biz bu kısa sürede çok kişinin hayatına dokunduk. Yani hepsini kurtarabildik mi? Tabi ki hayır.  Bizimde imkanlarımız sınırlı, ama millet olarak ayağa kalkıp silkinmemiz lazım. Kıyama durmamız lazım. Bu Devlet,  STK ve Ailelerin işbirliği neticesinde iyi bir sonuca ulaşabilir. 
Bize kendi isteği ile başvuran, beni kurtarın diyenlerin yardımına koşuyoruz. Kimisine birebir tedavisini yaptırıyoruz. Kurtardığımız gençlerin raporunu tutsakta, bu mahremiyete giriyor bizde kalıyor. Çünkü biz bir uyuşturucu içen gence deşifre etmek istemiyoruz. Bunun reklamını yapmak istemiyoruz ve uygun da bulunmuyoruz. Allah bilsin yeter diyoruz. Yardımlaşma dernekleri vardır. Hep bunu örnek gösteririm. Yani yardımlaşma derneklerinin de aklına sarılarak konuşuyorum. Koli dağıtırlar. Bunun reklamını yaparlar ve kendi etiketlerini yapıştırırlar. Biz genci kurtardığımız zaman bunun fotoğraflarını her hangi bir yerde veya sosyal medyada paylaşmıyoruz. Bunun için de bazı iftiralara da maruz kalıyoruz. Bu yola Allah için çıktık. Onun rızasını kazanmak için. Tabii ki yakın dostlarımız ne yaptıklarımızı, bize güvenen ailelerin neler yaptıklarımızı biliyor, onlar duası bize yetiyor. Bizim ne kimseden bir para talebimiz, ne de kimseden bir yardım talebimiz olmadı. TÜMED Dünya ailesi olarak kendi kendimize yeten bir ekibiz. Sağ kolum Dünya TÜMED Ailesi olarak Başkan Yardımcım Derya Polat ile bir şekilde yardım etmeye devam edeceğiz. 

Doruk; Başkan bu kadar madde bağımlısı varken, bunlar uyuşturucuya nasıl ulaşıyor? 

Çakmak; Sosyal medyamıza girdiğinizde, yaptığımız işleri ve etkinlikleri görürsünüz. Sivil halkın, bir sivil vatandaşın aylarca yıllarca uğraşıp randevu alamayacağı isimler var. Ama biz halkımızla iç-içeyiz, yüz-yüzeyiz. Onlardan hiç elimizi çekmedik. İşte o insanlar bize ulaştı. Kendi imkanlarımızla ulaşıp, yüz yüze de görüştük. Bu olayı nasıl çözüleceğini de söyledik. Gerek telefonla, gerekse yüz yüze görüştük, gazetede bunları yayınladık. Ulaşmanın sebebi şudur, bunu normal bir suç gibi algılarsak bu işin içinden çıkamazdık. İşimizi hep ailelerle ve madde bağımlısı gençlerimizle yüzyüze görüşerek  çözüm yolları aradık. 
Eğer uyuşturucuyu, suç mahallini, bu işin ticaretini yapanı, vatan haini statüsüne koymazsanız tedaviyi zorunlu hale getirmediğiniz sürece de, bu işlerin kesilmeyeceğini de herkesin bilmesi gerekiyor. Kararlılık şart.
Türkiye'de yaklaşık iki milyona yakın düşmüş gençten bahsediyoruz. Elbette ki bu iki milyon insanla sınırlı değil!
TÜİK verileri 500 bin diyor. TÜİK verileri nasıl elde ediyor. Polis ve hastane kayıtlarını baz alıyor. Hafif içiciler var onların hiçbiri kayda girmiyor. Bir baba düşünün çoluk çocuğunun önünde içiyor. Nasıl rol model olabilir bu baba?  İşte o tür içiciler asla kayda girmez. 

Doruk; Adana da milletvekilleri ve bazı resmi kaynaklar Adana’nın dünyada ilk sıralarda uyuşturucu kullandığı iddia ediliyor? Arkadaşım da bende şaşırdık, her iki kişiden biri içiyor dedi? Seçimler yeni bitti, yeni bir döneme girdik. CHP’li Belediyelerle çalışmayı düşünüyor musunuz, her hangi bir proje ürettiniz mi? Böyle giderse herkes tehdit altında. 

Çakmak; bütün başkanlarla görüşüp projemi anlattım, anlattığım kadarıyla kaldık. Başta valilik olmak üzere uyuşturucuya karşı bir kampanya açsın. Aileleri yanına alsın. Bizim üzerimizde ne görev düşüyorsa biz de yapalım. Ama maalesef bugüne kadar bir türlü faaliyete koyamadılar, koymak istemediler. Belediye derse ki ben çöp temizliyorum, beni ilgilendirmez. Vali derse ki, ben şehrin güvenliğinden sorumluyum, Emniyet dersin ki ben görevimi yapayım beni ilgilenmez. Bende derim ki, iş insanıyım, beni hiç ilgilendirmez. Herkes elini taşın altına koymalı ve ayağa kalkmalı. Benim hiç gelirim yok ama bu görevden kaçmıyorum. Bir insani olarak, bir vatandaş olarak. Onlar da Devletin bütün imkanlarını kullanarak bu ailelere hizmet edebilir. 

Doruk; Ciddi çabalarınız da var. Sizin de iş birliğine girerek size destek olabilirler yani?

Çakmak; Bu hepimizin sorunu, onlar bir versin ben on vereyim. Ama ortada cenaze bırakmayalım. Onlar ne koyarlarsa, bizde ortaya koyarız. Onlar devletin gücünü kullanarak koysun, biz STK’lar olarak gücümüzü ve imkanlarımızı seferber edelim. Yeter ki bu illetten kurtulsunlar. Yarınlarımız kaybolmasın. Bilgilendirmeyi biz yapalım, ücretsiz cihazı, elamanı ve eğitimi biz verelim.
Bu işin yapanlar, caydırıcılık bakımından bu suçla yeterince mücadele edilmiyor mu? Bakın yeterince mücadele edilmiyor demiyorum. Emniyetimiz, polisimiz ve Müdürümüz her alanda kendi görevlerini yapıyorlar. Başarılı bir içişleri bakanımız var. 
Biz hükümetten ve vekillerimizden şunu istiyoruz. 600 vekilimiz var. Uyuşturucu kullanan ve satanları vatan hanini statüsüne koyalım. Vatandaşlıktan atalım, o denli yani.  

Doruk; Kaç kişi görev yapıyorsunuz? 
 
Çakmak; Sadece genel merkez olarak beş yüz kişiyiz. On beş artı, on beş. Üç artı, üç denetim. Toplam otuz altı kişi ediyor. Yaklaşık dört beş danışman. Medya tanıtımına kırk bin kişi sadece genel merkez. Biliyorsunuz başkan olarak yardımcım Derya Polat var… 
Genel Merkeze ait bir dergimiz var. Adana’da beş bin üyemiz var. Adana'da ikamet ve beş bine yakın üyeden bahsediyorum. Binlerce kişi şubelerimizde… Yirmiye yakın şubemiz, altmışa yakın temsilcimiz var. Gönül birlikteliğinde olan binlerce yakın insanlarımız var. Bir Kızılay'dan ve AFAD'tan sonra en büyük sendikalardan bir tanesi durumundayız. Kamu yararına bir dernek değiliz, şartlarımız uymasına rağmen, prosedür ve açmazlar önümüze sürüyorlar. İlerde onu da aşacağımıza inanıyorum. Biz Ankara'ya gidip insanlarla görüştükten sonra, o kadar mücadelemizi görmüyorlarsa bu işi görevi bıraksınlar. Derhal ıslah etsinler. Eee bu çabayı siz Narko anne olarak gidip de sadece seçim ağzı atılamıyor. Biz seçimden seçime hatırlanan bir STK olarak çıkmadık ortaya. 
Eğer gerçekten iyi niyetliyseniz gelin, bize deyin ki evraklarınızı toparlayın gelin halledelim, demelerini bekliyorum. Ben boş işlere koşmak istemiyorum. Niye yoruyorum kendimi? On defa gidip de boşu boşuna uğraşmaktansa, en azından üç beş sene geçsin, derdine deva olurum diye düşünüyorum. Dün vakıf kurup bugün kamu yararına girmiş kişiler var. Kimse yanlış anlamasın sistemden bahsediyorum. Biz üvey evlat muamelesi göremeye devam.