|
||
Çölkesen, Ülkemiz deprem gerçeğine hazır değil! | ||
Çölkesen, Ülkemiz deprem gerçeğine hazır değil! | ||
AKTUALİTE Haberi | ||
Röportaj: Fatoş TEKBAŞ Çölkesen şehirler kurulurken İmar Planı hazırlanma aşaması, ancak kentlerin geleceğini oluşturan bu denli öneme sahip imar planları, bilimsel altyapı ve teknik donanıma sahip veya bu doğrultuda karar verme perspektifine sahip kişilerden oluşması ile ancak etkin ve doğru planlar üretilebileceğine dikkat çekiyor. Belediyeler, Üniversiteler ve TMMOB ‘a bağlı ilgili odalar da bu çalışmada yer almalı, belediyeler şeffaflık içerisinde olmalıdır. Şehirlerin geleceği için politik kaygılara yer verilmemeli, seçilmiş meclis üyeleride belediye başkanı tarafından parti listelerine yazılıp, seçildikleri için bir kısır döngü hep yaşanır. Kentin geleceği tarumar edilir. Aytaç Durak’ın gözde mimarlarından üst düzey yöneticisi, imar mevzuatını ve yerel yönetimleri çok iyi bilen, Adana’da binlerce toplu konuta imza atan, 2009 Doğru Yol Partisi ve Anavatan Partisi’nin ortak Büyükşehir Belediyesi adayı olan Nurgül Çölkesen, Türkiye’nin bir deprem kuşağında olduğunu, bir master planının bulunmadığını özenle altını çiziyor. Ülkede sık sık yaşanan depremlere çok kızgın olduğunu söyleyen Çölkesen; “İdari, politik, ranta dayalı ekonomik kaygılar ile tasarlanan sistemin her yönü ile ne kadar ölümcül olabileceği gerçeği ile bir anda yüzleşmemek” olduğuna değiniyor.
Doruk: Ülkemiz bir deprem coğrafyasında, sık sık depremler oluyor, binalar çöküyor, insanlar ölüyor. Bunun için duygularınız nelerdir. Deprem bir kader midir? ÇÖLKESEN: İdari, politik, ranta dayalı ekonomik kaygılar ile tasarlanan sistemin her yönü ile ne kadar ölümcül olabileceği gerçeği ile bir anda yüzleşmemek adına, gerekli tedbirlerin alınmadığı, Türkiye’nin deprem gerçeğinin artık bir güvenlik meselesi olduğu, dünya konjektörün de depremin geleceği zaman kader olabilir. Ancak depremdan yaşanacak can kayıpları tamamen ihmal neticesindedir. Bu nedenle oldukça kızgınım. Devletin deprem envanter bilgilerini yeterince oluşturmadığı, elindeki mevcut verilere göre gerekli yaptırımları uygulamadığı gerçeğine kızgınım. Olası 7 şiddetinde olacak bir İstanbul depreminin ekonomik kaybının en az 120 milyar dolar olabileceği gerçeği ve dünya devletleri arasında ülkemizin böyle bir durumda güvenlik meselesi ile karşı karşıya kalacağı gerçeğine kızgınım. Halkın ev seçerken döşeme kaplamasına, mutfak dolabına veya kapı kanadına verdiği önemi, satın alacağı binanın teknik olarak dayanıklılığı, müteahhidin güvenilirliği, kontrol yapı denetimin ciddiyeti, binanın ruhsatı, iskanı bilgilerine vermediği gerçeğine kızgınım.
Doruk: Sizce kentlerin ruhu olmalı mı? ÇÖLKESEN: Yurttaşların hakları ve doğanın korunması ile İnsana ve doğaya duyarlı kentler oluşturabilir, her kentin kendi kadim kültürü ile kentlilerin aidiyetini arttıracak konuları sentezler isek Kentlerin ruhunu oluşturur ve yaşamda kendi ruhumuz ile bütünleştirebiliriz. Doruk: Şehirleşmede nerede yanlış yapıyoruz? ÇÖLKESEN: Kentleşme ve Planlamaya yönelik vizyon olmadan kentlileşme olmaz. Kentin demografik, ekonomik, tarihi bütünlüğü içinde planlamalar yapılmalı ve bu konuda yerel yönetimlerin görev ve sorumluluk bilinci ele alınmalıdır. Doruk: Yeni yerleşim yerleri kurulurken, neye dikkat edilmeli, binalar acaba fay hattının üzerinde mi, değil mi? Mimarlar Odası bunun neresinde, neden jeoloji mühendislerinden görüş alınmaz? İlla büyük felaketler yaşanınca, enkazların altından insanlar çıkınca, ekranlarda boy gösteren yetkili kişiler hep jeoloji bilim insanları? ÇÖLKESEN: Elbette işin başı planlama aşaması, yani İmar Planı hazırlanma aşaması, ancak kentlerin geleceğini oluşturan bu denli öneme sahip imar planları bilimsel altyapı ve teknik donanıma sahip veya bu doğrultuda karar verme perspektifine sahip kişilerden oluşması ile ancak etkin ve doğru planlar üretilebilecektir. Belediyeler ile Üniversiteler, TMMOB ye bağlı ilgili odalar da bu çalışmada yer almalı, kısaca belediyeler Şeffaflık içerisinde olması çok önemlidir.
ÇÖLKESEN: Hani “Dağlarından Yağ, Ovalarından Bal Akar“ Diye Aydın kentine boşuna dememiş Evliya ÇELEBİ. Adana’da Kuzeyden 190 km ile 1200 rakıma çıkar iken, güneyden 80 km ile deniz seviyesine inilen alanda kurulmuş tarihi ve doğası ile Türkiye de en önemli stratejik konuma sahip, tarihi İpekyolu üzerinde yer alan bir kent. Ama ne yazık ki çok uzun süreçtir kentimizde yerel yöneticiler kente müdahale süreçlerinde halkı müdahil etmemişlerdir. Adana sermaye, politikacı, mafya rant sarmalındadır. Kamusallık yok olmuştur. Kentli kimliksizleştirilmiştir. Doruk: Adana’da bir taraf çok gelişmiş, diğer taraflarda damevler, gecekondular, bunların iyileştirilmesi için belediyelere düşen görev nedir?
Doruk: Adana için bir master planı nasıl olmalı?
Doruk; Mimar olarak nasıl bir kent hayal ediyorsunuz?
|
||
|
||
Etiketler: Çölkesen,, Ülkemiz, deprem, gerçeğine, hazır, değil!, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.