Moved Permanently

Şimdilerde “Yürek Çıkmazı” dizisiyle ekranlarda izleyici karşısında olan Erhan Alpay, oğlu Evrim ile olan ilişkisini ve Babalar Günü mesajını MAG Haziran Babalar Günü’ne özel verdiği röportajında anlattı.

-Baba olduğunuzda ilk htiğiniz şey neydi?

Çok duygulu bir andı. İki duyguyu bir anda yaşadım. Ağladım, sonrasında güldüm.

-Baba kavramını tek bir cümleyle tanımlayabilir misiniz?

Baba kavramı ”vefa” derim.

-Genelde birçok erkek, baba olmadan önce baba olmaktan korkar. Sizin çekinceleriniz var mıydı?

Çekincem yoktu. Baba olmak, hesapla kurguyla yapılacak bir durum değil benim için, tam aksine sağlam bir karardır. 

-Kendi babanızın size davranışıyla sizin çocuğunuza karşı tutumunuzu kıyasladığınızda gördüğünüz en büyük fark nedir?

Benim babamla ilişkim tamamen açıklık üzerine kuruluydu. Sağ olsun, o da sevgisini benden esirgemedi. Temel olan şey sevgidir baba ile oğul arasındaki. Ben de evladıma karşı sevgimi kısıtlamadım. Bir söz vardır: “Ben babamdan ileriyim, oğlumdan geriyim.” 

-Baba olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

Daha fazla sorumluluk ve sabır.

-Çocuğunuz ile yapmaktan en keyif aldığınız aktivite nedir?

Daha çok oyunumuzu ortak seçeriz. Oyuncakları konuşturmak, basketbol oynamak, bisiklete binmek. Birçok paylaşımımız var tabii. Oyun konusunda daha ziyade ortak seçimlerimiz yukarıda saydıklarım.

-Çocuğunuz ile arkadaş gibi mi yoksa baba-çocuk çizgisinin keskin olduğu bir iletişimi mi tercih ediyorsunuz? İlişkiniz nasıl?

Aşırıya kaçmamak kaydıyla; ama saygı ve sevgi her zaman kıymetlidir benim için. Yer yer bir arkadaş gibi; kimi zaman da baba gibi, biraz daha otoriter. Bu durum benim için dengeli. Ebeveyn olarak öyle olmasından yanayım.

-Çocuğunuzun kariyerini oluşturma sürecinde nasıl bir etkiniz var? Tercihlerini tamamen kendisine mi bırakıyorsunuz?

Onun kendisi için alacağı bütün kararlarının arkasındayım. Tabii ki her baba, çocuğunun iyi yerlerde okumasını ister; ama benim düşüncem bu aşamada onu gözlemlemek. İsteğini, neşesini anlamak, seçtiği yolda da onun yanında olmak. Neyi arzuluyorsa o olsun. Benim istediğim değil, onun istediği olsun. Onun hayatı ve ben de babası olarak sadece onun hayatını kolaylaştırırım.

-Bugüne kadar aldığınız en güzel Babalar Günü hediyesi nedir?

Çok güzel bir anahtarlık yapmıştı kreşte. Çöpten adam çizmişti. Resim ile hediyesi çok kıymetliydi benim için. Canım oğlum... 

-Babalar Günü için iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Bunu bir şiirle tamamlamak istedim. Bütün babalara gelsin.

Hayatta olan ya da olmayan… 

Hayatta ben en çok babamı sevdim. 

Karaçalılar gibi yârdan bitme bir çocuk

Çarpı bacaklarıyla- ha düştü, ha düşecek...

Nasıl koşarsa ardından bir devin, 

O çapkın babamı ben öyle sevdim.

Bilmezdi ki oturduğumuz semti, 

Geldi mi de gidici hep, hep acele işi! 

Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi, 

Atlastan bakardım nereye gitti, 

Öyle öyle ezber etti

Sevinçten uçardım hasta oldum mu, 

40’ı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul’a. 

Bir helalleşmek ister elbet, diğ’mi oğluyla! 

Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu. 

Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu.

En son teftişine çıkana değin

Koştururken ardından o uçmaktaki devin. 

Daha başka tür aşklar; geniş sevdalar için

Açıldı nefesim, fikrim, canevim. 

Hayatta ben en çok babamı sevdim. 

Can Yücel