301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
15 Temmuz 2017 - Cumartesi 13:16 Bu haber 47 kez okundu
 
‘Vur’ Emrini Verdik!
‘Vur’ Emrini Verdik!
ADANA Haberi


15 Temmuz Darbe Kalkışma’sında İncirlik Üssündeki hareketlenmeleri haber alan Adana Valisi Mahmut Demirtaş, o gece üssün elektriklerini kestirdi ve ilk Doruk Gazetesi’ne anlattı.

Türkiye 15 Temmuz 2016 günü sarsıcı bir darbe kalkışması yaşadı. İstanbul, Ankara adeta savaş sahnelerini aratmayan görüntüler, Küllüye’yi ve meclisi bombalamalar, köprüyü tutmalar, halka ateş açmalar, 248 kişinin şehit edilmesi yaşanırken, Adana ve Nato üssü olan İncirlik’te o gece neler yaşandı? 

Adana’ya Haziran ayında atanan ve yeni gelen, şehirde henüz kimseyi tanımayan Vali Mahmut Demirtaş, 15 Temmuz Darbe Kalkışması’nda o geceyi, İncirlik üssünün darbedeki yerini ve neler yaşadıklarını ilk defa Adana’da gazeteci Fatoş Tekbaş’a anlattı. Adana halkı da ilkkez bu haberi Adana Doruk internet haber sitesinde okuyacak!

15 Temmuz darbe Kalkışması’nı televizyondan öğrendiğini, hemen harekete geçerek, önce Osman Paşa’yı, ardından Adana Emniyet Müdürünü arayarak, hemen İncirlik ve çevresini kuşatma emrinii verdiğini, İncirlik üssünde hareketlenmelerin yaşandığı haberini alan Vali Demirtaş; “Üsse giren ve çıkan kim olursa olsun, ‘Vur’ emri verdiğimizi, taviz vermeyeceğimizi, kesinlikle dik duracağımızı kendilerinede ilettik. Buna direnenler olursa karşılık vereceğimizi söyledik. İncirlik civarının elektriklerini de kestirdim. Bunların iyice psikolojileri, morelleri bozuldu. Üs komutanı Bekir Ercan Van dışarı çıkamıyor. Albay Halil Çelik’i arayarak iki tabur istemiş. Bu haber bana ulaşınca herkesi aradım, taburların kesinlikle verilmemesini söyledim.” Diyerek olası tehlikeleri nasıl bertaf ettiğini o anlayarak tekrar yaşayarak anlattıi. 
15 Temmuz hiç olmadığı kadarıyla o gece, çok uzun sürdü. Vali Demirtaş anlatmaya devam ediyor; Polis ve jandarmanın içinde hainleri bulup hemen göz altına aldıklarını, gece 2 sularında Eskişehir'den bir Tuğgeneral’in arayıp;  “Sayın başbakanımızı korumak için 3 tane F16 lazım” dediğini, Fetö’cü olup olmadıklarını sorguladığını;  “Peki değilseniz, bu milletin paralarıyla satın alınan bu uçaklarla bu insanları neden bombalıyorsunuz” diye sorduğunu, pilotların kendi emrinde bir adam olduklarını hatırlatarak; “Neden Meclisi bombalıyorsunuz, insanları bombalıyorsunuz, siz nasıl komutansınız? Size uçak falan yok. Eğer böyle bir teşebbüste bulunursanız, önce pilotu öldürürüm, sonra da o uçağı patlatırım” diyerek, telefonu hışımla kapattığını, ama bu aramaların bitmediğini, başka bir paşa arayıp; “Cumhurbaşkanı’nın sesini tanıyıp tanımadığımı, eğer Cumhurbaşkanı ararsa uçakların kalkmasına izin verebileceğimi” söyledi. Bunların hiçbirine inanmadığını ve teknolojiyi ne kadar iyi kullandıklarını bildiğini sözlerine ekliyor. 

TEKBAŞ; Sayın Valim, hergün ziyaretlerinizi, incelemelerinizi, size gelen konukları, yaptığınız etkinlikleri biliyoruz. Ama bilmediğimiz, farklı bir şey sormak istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakan ve bakanlar 15 Temmuz gecesinde neler yaşadı, bir bir kamuoyuyla paylaştılar. Merak ediyorum bir vali olarak, siz buraya geleli daha bir ay bile dolmadan 15 Temmuz Darbe Kalkışması’nı yaşadınız. O gece neler yaşandı, biz de yerel gazeteciler onlarak bilmek istiyoruz. Bize anlatır mısınız? 

 DEMİRTAŞ: Adana'da yaşadıklarımızı biz halkla pek paylaşmadık. Adana pek hmedi bile darbe olayını. O gece evde oturmuş bazı raporları incelerken ara verip, televizyonu açtığımda köprüdeki olayları görünce terör var diye düşündüm. Acaba birileri köprüye bomba falan mı koydu, yoksa bu bir terör olayı mı, diye düşünürken altyazıdan darbe olayı olduğunu okudum.
Aklımdan hep böyle bir girişimde bulunacakları geçiyordu zaten. Çünkü ne niyetli olduklarını, güçlü olduklarını ve bizim yaşam haklarımızı elimizden almak düşüncesinde olduklarını biliyordum. Önümüzü kesmek için bütün gayretlerini gösterdiklerini de biliyordum. O arada Osman  (Erbaş) Paşa’yla görüştüm ve bana Hatay'da olduğunu söyledi. Hatay'da ne yaptığını sorduğumda; eşi ile bir gezide olduğunu söyledi. Osman Paşa’ya darbe olayından bahsedince; öyle bir şeyin mümkün olmayacağını “Hangi çağda yaşıyoruz” diye tepki gösterdi. Osman Paşa’ya bir sıkıntı olduğunu, İstanbul Boğazı’nın askerler tarafından kapatıldığını söyledim. Bana döneceğini söyledi. O arada Emniyet Müdürüyle görüştüm. Darbe girişiminin olduğunu söyledi. O zaman tedbirlerimizi alalım dedim. Daha sonra alay komutanı aradı. Görüşme talep etti. Görüştüğümüz de Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bir gurubun hain bir kapışmada bulunduğundan bahsetti. 

TEKBAŞ; “Bunları hep evden mi idare ettiniz?

DEMİRTAŞ; Hayır tabi ki, Emniyet Müdürümüzle valilik makamına geldim. Oradan sevk ve idare ettim tüm kuruluşlarımızı. 

 Vali Mahmut Demirtaş, kaldığı yerden konuşmasına devam etti. 

DEMİRTAŞ; Sıkaytup komutanının kim olduğunu sordum, İncirlik Komutanı Bekir Ercan Van olduğunu söyledi. Emniyet Müdürü Cengiz (Zeybek) Bey’e hemen İncirlik hava üssünün etrafını çevirin dedim. Giriş çıkışları yasaklattım. Kapıları bizim ağır araçlarla kapattırdım. Girmeye veya çıkmaya çalışan olursa ‘vur’ emri verdim. Telsizden diğer polislere de haber verdik. Fatih Albaya bölgeye gitmesini ve güvendiğin iki arkadaşını yanında bırakmasını, diğer herkesi eve göndermesini söyledim. Çünkü orda kalırlarsa kendi aralarında plan kurarlar, birde ne olduklarını da bilmiyorum, yeni göreve gelmiştim. O sırada Cengiz Müdürümle beraber arabaya bindim makamıma geldik. 

DORUK; ‘Emniyet Müdürümüz, Başsavcımız, kaymakamlarımız hepsiyle birlikte kafa kafaya verdik, hain darbe girişimini nasıl engelleriz, diye. 

DEMİRTAŞ; Gelirken yolda Başsavcımı (Ali Yeldan) aradım. Başsavcımla beraber Musa beyde geldi. Burada hep birlikte kafa kafaya verdik. Adım adım her şeyi düşündük. Vali ve Kaymakam arkadaşlarımızla da görüştük. 
Vur emri verdiğimizi, taviz vermeyeceğimizi, kesinlikle dik duracağımızı kendilerinede ilettik. Buna direnenler olursa karşılık vereceğimizi söyledik. İncirlik civarının elektriklerini de kestirdim. Bunların iyice psikolojileri, morelleri bozuldu. Bir ara baktım Bekir Ercan Van dışarı çıkamıyor. Çıkamayınca Halil Çelik Albaydan (Jandarma Bölge Komutanı vekili) çıkmak için 2 jöh taburu istemiş. Yani Jandarma Özel Hareket!
Bu haber bana ulaşınca herkesi aradım, taburların kesinlikle verilmemesini söyledim. Polis ve jandarmanın içinde olan hainleri de bulup hemen göz altına aldık. Nereden haber gelirse müdahale edip hemen engel olduk. 
Saat 2 civarında Eskişehir'den bir Tuğgeneral aradı. “Sayın başbakanımızı korumak için 3 tane F16 lazım, müsaade ettiğiniz takdirde onları oradan kaldıracaklarını söyledi.”
Fetö’cü olup olmadığını sordum. Fetö’cü olmadığını söyledi. Peki değilsiniz, bu milletin paralarıyla satın alınan bu uçaklarla bu insanları neden bombalıyorsunuz diye sordum. 
Pilot senin emrinde ki bir adam değil mi diye sordum. Neden Meclisi bombalıyorsunuz, insanları bombalıyorsunuz diye sordum. Sen nasıl komutansın dedim. Size uçak falan yok dedim. Eğer böyle bir teşebbüste bulunursanız önce pilotu öldürürüm, sonra da o uçağı patlatırım dedim. Telefonu kapattım. Sonra beni başka bir paşa aradı. 

Bana; “Cumhurbaşkanının sesini tanıyıp tanımadığımı” sordu. Eğer Cumhurbaşkanı ararsa uçakların kalkmasına izin vermemi söyledi. Tabi o arada aklıma ses kaydı falan olabilir diye geldi. 
Bunlar teknolojiden yararlanarak Cumhurbaskanımızı taklit edebilirler diye düşündüm. Paşaya kesinlikle burdan uçak kalkmasına müsaade etmeyeceğimi söyledim. Eğer teşebbüs eden olursa kesinlikle vur emri vereceğim dedim ve telefonu kapattım. 

Bu şekilde düşünerek doğru kararlar verince ortalık biraz sakinleşti. Bekir Ercan Van' ı her ne kadar teslim olmak istemesede, sonunda teslim aldık. Her konuşmamızda Van’a; Ben seni teslim almadan, içeriye atmadan, buradan çıkmana müsade etmem, dedim. Amerika'ya kaçmak için orayla irtibata geçmiş. Teslim aldıktan sonra iki tane uçak indi. Emniyet müdürüne talimatımla onlarda hemen göz altana alındı.” Diye sözlerini bitirdi. 
Biz darbe gecesini işte böyle badirelerle geçirdik. Şükür Adana’da hiç kimsenin burnu bile kanamadı. 

TEKBAŞ; Sayın Valim biliyorsunuz o sıralar Adana’da başka tevatürler dönüyordu. Bütün Oda başkanlarının 17/25 aralık 2013’ten sonra İncirlik komutanı Bekir Ercan Van’ın davetiyle komutanlığa gitmişler. Bu insanları yıpratıyorlar. Bunların Fetö ile ilişkilendiren kişiler var ve bu insanlar Vali beyin yanında diyorlar, siz bu durama ne diyorsunuz? 
 
DEMİRTAŞ;
Bizim iş adamlarının ya da Tanker Üs Komutanı Bekir Ercan Van'ın bu adamlara ait birisi olduğunu pek mümkün olmadığını düşünüyorum. Bizim İncirlik hava üssünün içini hiç kimse görmemiştir. İş adamalarıda görmemiştir, sanayi odaları da görmemiştir. Hatta bazı insanlara sordum, biz hayatımızda orayı görmedik dediler. Soruşturmalar Adana'da bağımsız ve tarafsız bir şekilde yürütülüyor.
Onlar nereden bilsin Bekir Ercan Van’ın Fetö’cü olduğunu. O sırada kimi davet etse herkes gider. O dönemlerde herkes herkesle konuşabiliyordu. Böyle hain bir darbe girişimini yapabileceklerini kim bilebiliyordu ki? 
O yüzden herkes müsterih olsun, Onlar Adana’nın kalkınması için çaba sarfediyorlar, başka da bir düşünceleri olduğunu sanmıyorum’ diyerek, oda başkanlarına açıkca destek vererek, söylentilere bir son verdi.  

Kaynak: Editör:
 
Etiketler: ‘Vur’, Emrini, Verdik!,
Yorumlar
Bizim Gazete
Ulusal Gazeteler
Yazarlar
Alıntı Yazarlar
Anketler
Yeni haber sitemizi nasıl buldunuz ?
Adana

Güncelleme: 06.07.2022
İmsak
Sabah
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı
juul juul pod puff bar juul pods glo etanj armatür komatsu yedek parça ankara acil dişçi ankara güneş enerjisi polyester çember almanya sohbet chat masura deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler