301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
14 Nisan 2025 - Pazartesi 09:53 Bu haber 91 kez okundu
 
YARGI VE İŞ DÜNYASI ADANA’DA BULUŞTU
YARGI VE İŞ DÜNYASI ADANA’DA BULUŞTU
EKONOMİ Haberi


YENİ GELİŞMELER IŞIĞINDA İŞ HUKUKU UYGULAMA SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SEMİNERİNİ ADANA’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ. ADANA’DAKİ SEMİNERDE İŞ HUKUKUNDAKİ SORUNLARA ÇÖZÜM ARAYIŞI

İş dünyasının iş hukuku alanında karşılaştığı güncel sorunları ve bu sorunlara yönelik yargıtay içtihatları ışığında geliştirilen çözüm önerilerini tartışmak amacıyla Adana Sanayi Odası (ADASO), İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derneği (Türk Milli Komitesi) ve Adana Barosu iş birliğinde "Yeni Gelişmeler Işığında İş Hukuku Uygulama Sorunları ve Çözüm Önerileri Semineri" gerçekleştirildi.

Adana Ticaret Odası Konferans Salonu’ndaki seminerin açılışında konuşan 29. Dönem TBMM Başkanı, 58. Ve 59. Dönem Adalet Bakanı, TOBBUYUM Uyuşmazlık Çözüm Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Çiçek, hukuki istikrar olmadan hiçbir girişimin başarıya ulaşamayacağını belirterek, “Türkiye’de 9 bin 300’den fazla yürürlükte yasa var. Meclis, bir kanun fabrikası gibi çalışıyor ama sorunlarımız bitmiyor. Demek ki kanun çıkarmak tek başına yeterli değil.” dedi.

Küreselleşen bir dünyada ciddi teknolojik gelişmeler yaşandığını, bir ülkedeki seçimin dünyanın her yerini etkilediğini aktaran Çiçek, bir açıklamanın borsayı sarstığını, iş dünyasının uykusuz kaldığını, doların ve euronun ne olacak hesabıyla herkesin tedirgin olabildiğini anımsattı. Bu hızlı gelişmeler karşısında “istikrar” kavramının öne çıktığına dikkat çeken Çiçek, “Biz, Türkiye siyasetinde genellikle siyasi istikrara odaklanırız, çünkü olumsuz koalisyon tecrübelerimiz var. Ama istikrar dediğimiz şey beş ayaktan oluşur. Bunlardan birine odaklanıp diğerlerini unutursak, istikrardan fayda bekleyemeyiz. Birincisi siyasi istikrar, evet, önemlidir. Ama yeterli değildir. İkincisi bürokratik istikrar gerekir. 3 günde bir bürokrat değiştirirseniz, o kişi daha işi öğrenmeden başka yere geçer. Özellikle temel kurumlarda sık değişiklikler sorun yaratır. Üçüncüsü ekonomik istikrar. Dördüncüsü ise lafını çok ettiğimiz ama içini dolduramadığımız hukuki istikrar. Hukuki istikrar olmadan hiçbir girişim başarıya ulaşamaz. Beşincisi de ahlaki istikrardır. Ahlaki çürüme, beraberinde hukuki ve toplumsal çöküşü getirir. Yani istikrardan bahsedeceksek bu beşi bir arada olmalıdır. Ama merkezi hukuki istikrardır. Yeni gelişmeler, yeni hukuki sorunlar doğurur ve bunun birinci derecede muhatabı iş dünyasıdır. İş barışı sağlanmazsa üretim olmaz. İşveren ve işçi arasındaki güveni hukuk tesis etmelidir. Bu olmazsa kalkınma olmaz, dış dünyayla rekabet imkânı da doğmaz.” diye konuştu.

Yeni ihtiyaçların kuralları ve kurumları doğurduğunu, ülkemizde ise her meseleye karşılık olarak “Ben olsam bir kanun çıkarırdım” dendiğini ifade eden Çiçek, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de 9 bin 300’den fazla yürürlükte yasa var. Gelişmiş ülkelerde bunun üçte biri. Torba yasalarla bir kanunda 20 değişiklik yapılıyor. Meclis, bir kanun fabrikası gibi çalışıyor ama sorunlarımız bitmiyor. Demek ki kanun çıkarmak tek başına yeterli değil. O zaman içtihatla yorumlamak, çağın ruhuna uygun hale getirmek gerekir. Hızlı değişimin olduğu yerde, temel yasalar bile geçici nitelik kazanabilir. İşte bu noktada devreye Yargıtay giriyor. Yargıtay, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en köklü, en saygın kurumlarından biridir. İçtihatla hukuku çağın ihtiyaçlarına göre şekillendirme çabası içindedir. Bu toplantılar da işte bu çabaların bir parçasıdır. Damdan düşüp ayağa kalkmaya çalışanlarla, onun ayağını saranların bir araya gelip birlikte çözüm üretmesi gerekir. Bu açıdan bu organizasyonları çok önemsiyorum.”

 

“Seminer Çözüm Yollarının Belirlenmesi Açısından Da Faydalı Olacaktır”

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Muhsin Şentürk, çalışma hakkının; herkesin arzu ettiği bir işte, insan onuruna yaraşır şartlarda çalışma ve yaşamını sürdürebilme güvencesini sağlayan temel bir insan hakkı olduğunu, bu hakkın Anayasa’da açık şekilde düzenlendiğini bildirdi. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 48. maddesine göre herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğunu, 49. maddeye göre ise çalışmanın herkesin hakkı ve ödevi olduğunu anımsatan Şentürk, “Anayasamızın yanı sıra, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler; özellikle Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri, 4857 sayılı İş Kanunu ve diğer ilgili mevzuatlar, çalışma hayatımıza ilişkin temel ilkeleri ortaya koymaktadır.” dedi.

 

Bu ilkeler arasında insan haklarına saygı, ayrımcılık ve zorla çalıştırma yasağı, çocuk işçiliğinin önlenmesi, çalışma hakkının güvenli biçimde kullanılabilmesi için iç politika geliştirilmesi, toplu sözleşme ve örgütlenme özgürlüğü, iş sağlığı ve güvenliği gibi hususlar yer aldığını aktaran Şentürk, şunları kaydetti: “Çalışanlara ve işverenlere yönelik karşılıklı sorumluluklar da bu çerçevede belirlenmiştir. İşçinin özenli ve titiz çalışması, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyması, işverenin talimatlarına ve çalışma saatlerine riayet etmesi, sadakatle hareket etmesi, rekabet yasağına uyması ve işverenin menfaatini gözetmesi gibi yükümlülükler, iş ilişkisinin sağlıklı şekilde devamı açısından önemlidir. Çalışma hakkı; bireyin hem maddi hem manevi varlığını geliştirme hakkı ile ailenin korunması, teşebbüs hürriyeti, sendika kurma, grev, toplu sözleşme ve sosyal güvenlik hakları ile doğrudan ilişkilidir. Çalışma hayatı denildiğinde sadece çalışanların gelirleri değil, işyeri sağlığı, güvenliği ve benzeri çalışma koşulları da göz önünde bulundurulmalıdır. Emek, yalnızca ekonominin bir unsuru değil, aynı zamanda bireyin ve ailenin refahını etkileyen temel bir değerdir.”

 

Yürürlüğe konulan yasal düzenlemelerin uygulamasından doğan sorunlarla karşılaşılmasının doğal olduğunu anımsatan Şentürk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yargı kararlarının önemi de işte bu noktada ortaya çıkmaktadır. Yargı organlarının görevi yalnızca yasa uygulamak değil; yasaların açık olmadığı veya tereddüt yarattığı durumlarda adalet ve hukuka uygun çözümler üretmektir. Bu bağlamda, iş mahkemelerimiz, istinaf mahkemeleri, temyiz mercileri ve özellikle Yargıtay’ın 9. Hukuk Dairesi ile Hukuk Genel Kurulu önemli roller üstlenmektedir. Yüksek Yargıtay’ımız, bir temyiz ve içtihat mahkemesidir. Çalışma hayatına dair içtihatlar; işçiyi, işvereni, aileleri ve hatta toplumun genelini etkileyebilecek niteliktedir. İçtihat mahkemeleri, taraflardan etkilenmeden; ancak onların gerçekliklerinden kopmadan, işçi-işveren dengesini gözeterek karar üretmelidir. Bu tür organizasyonları bu nedenle çok önemsiyoruz. Çünkü bu toplantılar, işçi ve işveren temsilcilerinin, akademisyenlerin ve yargı mensuplarının bir araya gelmesini sağlayarak içtihatların oluşumuna katkı sunmaktadır.”

 

“Sorunları Doğru Değerlendirmek ve Çözüm Yolları Üretmek Son Derece Kıymetli”

Yargıtay Birinci Başkanvekili, Hukuk Genel Kurulu Başkanı Adem Albayrak, iş hukukunun, işçi ile işveren arasındaki dengeyi, sosyal devlet ilkesi çerçevesinde korumaya çalışan, dinamik ve değişken yapısıyla çok önemli bir alan olduğunu söyledi.

Yalnızca kanun metinlerinden ibaret olmayan bu hukuk dalının; adaletin tesisi, ekonomik dengenin sürdürülebilirliği ve toplumsal barış açısından da hayati öneme sahip olduğunu kaydeden Albayrak, “Günümüzde iş güvencesi eksikliği, kayıt dışı istihdam, esnek çalışma modelleri, uzun yargılama süreçleri, sendikal haklarla ilgili sorunlar ve dijitalleşmenin getirdiği yeni zorluklar bizleri yeni çözümler üretmeye zorluyor. Bu tür bilimsel ortamlar, söz konusu sorunları doğru değerlendirmek ve çözüm yolları üretmek adına son derece kıymetlidir.” dedi.

 

4857 sayılı İş Kanunu’nun gelişen teknoloji ve ekonomik koşullara uyum sağlamasının büyük önem taşıdığına dikkat çeken Albayrak, “Kanunun bazı hükümlerinin güncellenmesi gerektiği açıktır. Bu tür seminerlerde hem teorik hem uygulamalı yaklaşımları bir arada değerlendirme imkanı buluyoruz. Bu da çözüm üretmede etkin bir yöntemdir.” ifadelerini kullandı.

 

İletişim kopukluğunun, pek çok hukuki sorunun temelinde yer aldığını aktaran Albayrak, bu toplantıların ise tüm paydaşların bir araya gelerek aynı masa etrafında buluşmalarına olanak sağladığını, avukat, hâkim, akademisyen ve yüksek yargı organlarının bir arada bulunmasının, ortak aklın oluşmasına büyük katkı sunduğunu dile getirdi.

 

Albayrak, sözlerini şöyle sürdüdü; “İş hukukunun özel hukuk alanı içinde yer almasına rağmen kamu hukukunun müdahalesine de açık hale gelmesi, bu alandaki gelişmelerin önemini artırmaktadır. Bugün birçok ilimizde iş mahkemelerinin sayısı artmış durumda. Örneğin Adana’da 19 iş mahkemesi ve çok sayıda sosyal güvenlik mahkemesi görev yapıyor. Bu da iş yükünün büyüklüğünü ortaya koyuyor. 2018’de getirilen dava şartı arabuluculuk uygulaması da bu yükü hafifletme yönünde önemli bir adım olmuştur. 2024 yılı verilerine göre 826.000’den fazla uyuşmazlık arabuluculuk yoluyla çözümlenmiştir. Bu ciddi bir başarıdır, elbette eksikleri olsa da. Ayrıca dijital çağın etkisiyle esnek çalışma modelleri, işçinin internet kullanımı, e-posta ve dijital iletişimin iş ilişkilerine etkisi gibi yeni başlıklar gündeme gelmiştir. Bu bağlamda delillerin elektronik ortama taşınması (kamera kayıtları, GPS verileri, e-posta vs.) iş hukukunda yepyeni tartışma alanları oluşturmuştur. Bugün burada iş hukukunun adeta "Şampiyonlar Ligi" diyebileceğimiz bir kadro ile tartışılması bizler için büyük bir fırsat. İş hukuku uzmanları, uygulayıcılar, akademisyenler bir arada. Yargıtay’ın ilgili dairelerinden arkadaşlarımız da burada, karşılıklı olarak etkileşim kurmak, sizlerden geri bildirim almak istiyoruz.”

 

“Adana, Düşünce ve Fikir Üretiminin de Merkezi Oluyor”

Hukukun üstünlüğünün ve adaletin tesisi için tüm kurumların iş birliği içinde çalışmasının önemine vurgu yapan Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Adana’nın son dönemde ev sahipliği yaptığı kültürel ve sanatsal etkinliklerle birlikte, böylesi nitelikli toplantılarla da öne çıktığını belirtti. Vali Köşger, "Şehrimizde sadece festivallerin değil, aynı zamanda düşünce ve fikir üretiminin de merkezde olması bizleri memnun ediyor. Benden önce söz alan değerli konuşmacıların da ifade ettiği üzere, bu toplantı son derece yerinde, isabetli ve faydalı bir içerikle hazırlanmış. Bu anlamlı etkinliği düzenleyen tüm paydaşlara teşekkür ediyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum."dedi

 

“Kamulaştırma Davalarıyla İlgili Sıkıntı Yaşıyoruz, İşe İade Davaları Otoritemizi Sarsıyor”

Adana’nın tarihi, kültürel ve ekonomik zenginliklerini anlatarak konuşmasına başlayan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, bugünlere özgü portakal çiçeği kokusu için “Keşke teknolojik imkânlar elverse de bu kokuyu tüm dünyaya ulaştırabilsek” dedi.  

 

Mahkemelerde bilirkişi raporlarının zaman zaman gerçek dışı ve yüksek değerlerde çıktığını, bunun da belediye kaynaklarının gereksiz yere tüketilmesine neden olduğunu vurgulayan Karalar, "Devletin ve milletin parasını haksız bir şekilde birilerine vermek zorunda kalıyoruz" diyerek bu konuda daha dikkatli ve hakkaniyetli kararlar alınmasını istedi. Karalar, Adana’da yaşanan bazı olayları örnek vererek, disipline aykırı davranışlar sergileyen bazı personelin mahkeme kararıyla işe iade edildiğini, bunun hem kurum içi otoriteyi hem de kamu hizmet kalitesini zedelediğini söyledi.

 

“Sürdürülebilir Bir İş Birliği Platformu Oluşturmayı Amaçlıyoruz”

Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç seminerin yargı, akademi ve iş dünyasını bir araya getirerek sürdürülebilir bir iş birliği platformu oluşturmayı amaçladığını söyledi.  Kalkınmanın yolunun üretim, sanayi ve ihracattan geçtiğini ifade eden Başkan Kıvanç, “Ekonomimizi büyütecek olan özel sektördür. Ancak bunun için sürdürülebilir bir iş ve yatırım ortamı şarttır. Hukuk, güven ve istikrar demektir; güven ve istikrar ise üretim ve yatırım demektir. İş dünyası olarak bizler bu tür toplantılarla, çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmek ve iş dünyası ile yargı camiası arasında sürdürülebilir bir iş birliği platformu oluşturmak istiyoruz.” dedi.

 

İş hukukunda karşılaşılan sorunlara dikkat çeken Kıvanç, özellikle işe iade davalarının mevcut uygulamasında yaşanan sorunları dile getirerek, “İşe iade davaları, amacına hizmet etmekten uzak, adeta ek tazminat davasına dönüşmüştür. Bu davalar, işçi-işveren arasındaki sorunu çözmediği gibi iş barışını bozmakta ve yeni uyuşmazlıklara yol açmaktadır” dedi. Kıvanç, rekabet yasağı ihlallerine ilişkin davalarda yetkili mahkeme konusunda Yargıtay’ın 9. ve 11. Hukuk Daireleri arasında görüş birliği olmaması hakkında ise, “İş Mahkemeleri Kanunu ile Ticaret Kanunu uyumlu hale getirilmeli, yetkili mahkemeler netleştirilmelidir” dedi. İbraname ve ikale sözleşmelerine ilişkin sorunlara da değinen Kıvanç, Borçlar Kanunu’ndaki ibraname düzenlemelerinin uygulanabilir olmadığını ve ikale sözleşmelerinin mevzuatta açıkça tanımlanması gerektiğini belirtti. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) ikale sözleşmeleri için çıkış kodu tanımlamamış olmasının işverenler için idari cezalarla sonuçlandığını da ekledi.

 

İş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle SGK’nın işverenlere rücu ettiği ödemelere de dikkat çeken Kıvanç, “İşverenler bu ödemeler için zaten prim ödemektedir. SGK’nın rücu uygulamasının kaldırılması için yasal düzenleme yapılmalıdır” dedi. Kıvanç, iş davalarının uzun sürmesinin iş dünyası için büyük bir sorun olduğunu belirterek, dava açma zaman aşımı süresinin 5 yıl yerine 1 yıla indirilmesini talep etti. Kıvanç, eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in arabuluculuk sistemini hayata geçirmesinin önemine değinerek, “Arabuluculuk sayesinde uyuşmazlıklar günler içinde çözülüyor, taraflar helalleşerek ayrılıyor. İş dünyası olarak bu sistemi sonuna kadar destekliyoruz” dedi. Türkiye genelinde 7 milyonu aşkın dosyanın arabuluculuğa geldiğini ve 4,4 milyon uyuşmazlığın anlaşmayla sonuçlandığını belirten Kıvanç, sistemin daha yaygın ve kalıcı hale getirilmesi gerektiğini söyledi.

 

“Ekonomik, Teknolojik ve Sosyal Gelişmeler İş Hukukunu Doğrudan Etkiliyor”

İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derneği (Türk Milli Komitesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gülsevil Alpagut, 1974 yılında rahmetli Kemal Oğuzman tarafından kurulan deneğin temel amacının, objektif ve bilimsel esaslarla Türk iş hukuku alanına katkı sağlamak olduğunu, bugüne kadar düzenli ve nitelikli faaliyetlerle bu hedefi sürdürdüklerini belirtti.

 

Ekonomik, teknolojik ve sosyal gelişmelerin iş hukukunu doğrudan etkilediğini söyleyen Alpagut, bu kapsamda güncel konuların sürekli değiştiğini ve dernek olarak bu değişime hızla yanıt vermeye çalıştıklarını ifade etti. Her yıl Kasım ayında Yargıtay kararlarının değerlendirildiği seminerler düzenlediklerini belirten Alpagut, derneğin güçlü bir akademik külliyat oluşturduğunu söyledi. 2024 yılı içerisinde İstanbul Üniversitesi çatısı altında düzenlenen seminerin ve 50. yıl anı kitabının yakında yayımlanacağını da duyurdu.

 

“Şampiyonlar Ligi’ni Görmekten Ayrıca Büyük Bir Heyecan ve Gurur Duyuyorum”

 

Adana Baro Başkanı Volkan Böke, toplantı konularını belirlerken, hem çalışma hayatının hem de özellikle Adana'nın yargı dünyasında karşı karşıya kaldığı kronikleşmiş sorunları tespit edebilmek ve bu sorunlara akademik ve yargısal düzeyde çözüm üretebilmek adına özel bir çaba gösterdiklerini söyledi.

 

Çalışan ile işveren ilişkileri, dijitalleşme, fazla mesai uygulamaları gibi başlıkların büyük önem arz ettiğini kaydeden Böke, “İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derneği’nin çok değerli akademisyenlerini, yani adeta bu alanın “Şampiyonlar Ligi”ni görmekten ayrıca büyük bir heyecan ve gurur duyuyorum. Bu akademik katılım, toplantımızın bilimsel derinliğini artırmış, bizler için daha da anlamlı bir hale getirmiştir.” dedi. Temel görevlerinin hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak, yurttaşın adalete erişimini kolaylaştırmak ve bu uğurda mücadele etmek olduğuna değinen Böke, “Kuruluş ve kurtuluşun mimarı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Bu vakayı teşebbüs, bu güzel Adana’da vücut bulmuştur” dediği bu topraklarda, Cumhuriyetin aydınlık yüzü olarak, bizler de bu alanda birer nefer olmanın onurunu taşıyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

 

6 Oturumda İş Hukukundaki Sorunlar Masaya Yatırıldı

 

Seminerin ilk oturumunda, "Yargıtay İçtihadı Işığında Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkisinde Muvazaa" konusu ele alındı. Oturum Başkanlığını Yargıtay 1. Başkan Vekili Adem Albayrak üstlenirken, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. Nurşen Caniklioğlu konuşmacı olarak katıldı. İkinci oturumda ise, "Yargıtay İçtihadı Işığında İş Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk" konusu ele alındı. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Başkanı Doç. Dr. Seracettin Göktaş’ın başkanlığında, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Tetkik Hakimi Dr. İlkay Tüysüzoğlu, iş uyuşmazlıklarında arabuluculuğun etkisini ve bu süreçteki hukuki zorlukları tartıştı.

 

Seminerin üçüncü oturumunda, işin ve işletmenin gerekleriyle fesih ve yargı kararları masaya yatırıldı. Oturum başkanlığını Prof. Dr. Savaş Taşkent üstlenirken, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. Haluk Hadi Sümer, işçinin fesih hakları ve işletmelerde karşılaşılan hukuki sorunlar üzerine önemli bilgiler sundu. Seminerinde dördüncü oturumunda fazla çalışma ve dijital kayıtlar gibi günümüz iş hukuku sorunları da tartışılan konular arasındaydı. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. Ercüment Özkaraca, fazla çalışma uygulamalarındaki sorunları gündeme getirirken, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. Gaye Baycık, iş hukukunda dijital kayıtların geçerliliği üzerine açıklamalarda bulundu.

 

Seminerin ikinci gününde beşinci oturumunda, "İşçinin İhbar ve İfa Hakkı (Whistleblowing)" konusu tartışıldı. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Üyesi Havva Aydınlı’nın başkanlığında, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. Mustafa Alp, işyerlerinde whistleblowing (ihbar hakkı) uygulamalarının hukuki boyutlarını ele aldı.

Seminerin son oturumu altıncı oturumda ise, işverenin yönetim yetkisi ve işçinin özel yaşamına müdahale edilip edilmemesi konusu masaya yatırıldı. Prof. Dr. Aziz Can Tuncay’ın başkanlık yaptığı oturumda, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. Fatma Burcu Kavak Satış, işverenin yönetim yetkisi ile işçinin özel yaşamı arasındaki dengeyi tartıştı.

Kaynak: Editör:
 
Etiketler: YARGI, VE, İŞ, DÜNYASI, ADANA’DA, BULUŞTU,
Yorumlar
Bizim Gazete
Ulusal Gazeteler
Yazarlar
Alıntı Yazarlar
Anketler
Yeni haber sitemizi nasıl buldunuz ?
Adana

Güncelleme: 06.07.2022
İmsak
Sabah
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı
juul juul pod puff bar juul pods glo IQOS etanj armatür komatsu yedek parça ankara acil dişçi ankara güneş enerjisi polyester çember almanya sohbet chat masura deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu bonus veren siteler