Türk-İş Genel Başkanı Ergun Atalay, "Zordayız, geçinemiyoruz" diyen, Türk-İş’e bağlı sendikalarla birlikte Türkiye’nin önemli şehirlerinde miting düzenleyerek, emekçilerin hakkını meydanlarda haykırdı.Başkan Atalay;"Bu alandan hükümete, ülkeyi yönetenlere tekrar sesleniyorum. Bizi yok saymayın. Biz bu ülkenin yüzde 60'ıyız. Biz sizin oy makineniz değiliz. Ayağınızı denk alın. Biz her defasında sandığa gidip size oy vermek zorunda değiliz" diyerek meydan okudu ve sarı sendika olmadıklarını tüm Türkiye’ye ve hükümete göstermiş oldu.
Başkan Ergün Atalay konuşmasında meydanlardaki emekçilere; “Sizler benim yol arkadaşlarımızsınız, burada Türk-İş’i oluşturan yol arkadaşlarım yönetim kadrosu burada, millet vekillerimiz burada. Bizi hafife almayın, sonuçlarına katlanırsınız” diye sert çıktı.
"İŞ YERLERİNDE,
EVİMİZDE HUZURUMUZ YOK"
"İşyerlerinde evimizde huzurumuz yok. Bu iş yerlerinde bırakın bir ayı bir hafta bile geçinemezsiniz" diyen Atalay şunları söyledi; "Bu ülkede emekliler, taşeronlar, staj mağdurları var. Bunların sorunlarını bu ülkeyi yönetenler çözecek, Meclis çözecek. Bu ülkede kadınlar özgürce sokaklarda dolaşsın, kadın cinayetlerine son verilsin. Tarım işçileri traktör üstünde can veriyor. Bu da bizim sorunumuz. Biz artık tüm bu sorunlara karşı hükümetten çözüm bekliyoruz, cevap değil. Bu ülke ne çektiyse özelleştirmeden çekti ama hala her yeri özelleştirmeye devam ediyorlar.
ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI
Önümüzdeki günlerde asgari ücret görüşmeleri başlayacak. Orada dört işçimiz olacak. Onlar ne diyorsa harfiyen uyacağız. Onlar ne karar alırsa o aldıkları karara harfiyen uyacağız. Örgütlendiğimiz zaman bizleri kapının önüne koyuyorlar. Öyle bir kanun çıkarın ki işçinin lehine olsun. Mahkemeler 7 yıl sürüyor arada ne işçi kalıyor ne sendika. Biz hükümete ve bizi yönetenlere sesleniyoruz bizi vicdansız iş verenin eline bırakmayın."
"BİZİ DUYUN, YOK SAYMAYIN, YARIN BUNUN BEDELİNİ ÖDERSİNİZ"
Her gün en az 5 işçi can veriyor. İş kazalarına biran evvel son vermek lazım. Son günlerde ülkede olağanüstü kötü tablolar var. Çocukları öldürenler, atları kesip bize yedirenler var. Buna dair acilen adım atılmalı. Bu restoranlara gitmeyin, boykot edin. Aylardır alanlarda, aylardır iş yerlerinde bugün de buradayız. Bizi duyun, bizi yok saymayın, yarın bunun bedelini ödersiniz. İşten atılmalar devam ediyor. İşçilere mobbing yapılıyor. Bununla ilgili ülkeyi yönetenlerin bir sözü yok mu? Patronlara değil bize bir çözüm bulun.
HÜKÜMETE TEPKİ: BİZ SİZİN OY MAKİNENİZ DEĞİLİZ, AYAĞINIZI DENK ALIN
Bir grup başkanvekili çıkıyor 'işçinin kaybı yok' diyor. Bu nasıl bir akıl tutulması? Önümüzdeki hafta Meclis'e ve bütün STK'lara 70 sayfalık bir metin hazırladık onu vereceğiz ve 'Bu adaletsiz vergi sistemini değiştirin' diyeceğiz. Onlar düzeltene kadar da biz mücadele etmeye devam edeceğiz. Mehmet Şimşek'in dünyası başka benim dünyam başka, benim dünyam burası. Bu alandan hükümete, ülkeyi yönetenlere tekrar sesleniyorum. Bizi yok saymayın. Biz bu ülkenin yüzde 60'ıyız. Biz sizin oy makineniz değiliz. Ayağınızı denk alın. Biz her defasında sandığa gidip size oy vermek zorunda değiliz. Dikkatli olun bu alanın sesine kulak verin. Yarın geç kalırsınız, enflasyonu düşüreceksiniz diye bizi küçültmeye hakkınız yok."
Türkiye’yi gezerek, ‘Zordayız geçinemiyoruz” diyerek sarı sendika olmadıklarını cümle aleme göstermiş oldular.
|