301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
16 Eylül 2021 - Perşembe 20:46 Bu haber 330 kez okundu
 
İncefikir: Yüksek maliyetler tüketiciye yansıyor
İncefikir: Yüksek maliyetler tüketiciye yansıyor
EKONOMİ Haberi


Türkiye’nin narenciye üretiminde dünyada önemli bir ülke olduğunu ancak yüksek maliyetler nedeniyle üretici ile tüketici arasında fiyat uçurumu yaşandığına dikkat çeken Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, “Türkiye yıllık ortalama 5 milyon ton narenciye üretimi ile dünyada 7’inci ve Avrupa’da ise 2. Sırada yer alıyor.

 

 Türkiye’nin narenciye üretiminde dünyada önemli bir ülke olduğunu ancak yüksek maliyetler nedeniyle üretici ile tüketici arasında fiyat uçurumu yaşandığına dikkat çeken Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, “Türkiye yıllık ortalama 5 milyon ton narenciye üretimi ile dünyada 7’inci ve Avrupa’da ise 2. Sırada yer alıyor. Ancak yüksek maliyetler nedeniyle üretici ile tüketici arasında müthiş bir uçurum var. Yani aradaki fark tüketiciye yansıyor. Devlet teşviklerle destek vermelidir ki bu uçurum azalsın ve tüketici ürünü makul fiyata tüketsin” dedi.

 

Dünya narenciye üretiminin yüzde 90’ı Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Akdeniz Bölgesi’nde yetiştiriliyor. Türkiye, yıllık ortalama 5 milyon ton narenciye üretimiyle önemli bir ülke konumuna sahip ve bu üretimin 1.5 milyon tonu Adana’da yetiştiriliyor.

 

 

 

Mandalina ve portakalın yüzde 25’i, limonun yüzde 20’si ve greyfurtun yüzde 75’i Adana’da üretiliyor. Bir bakıma Adana narenciye üretiminde çok önemli bir il olarak karşımıza çıkıyor. Ancak ülkemizde yüksek kaliteli ürün yetiştiren ve katma değer olarak önemli bir katkı sunan üreticiler, girdi maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı devletten destek bekliyor.

 

Gazetemize narenciye üretimi ve sorunları hakkında konuşan Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, “Bölgemizde limon ve bazı erkenci türlerde hasat başladı. Ancak yıllardır hep karşımıza çıkan ve özellikle sezon başında gerek limonda gerek erkenci mandalinada bahçe ve market arasındaki fiyat farkı 5 veya 6 katı bulmakta..

 

Bu fiyat farkına vergiler, yol giderleri, navlun stopaj, KDV vb. vergiler neden olurken paketleme ve nakliyede de ciddi masraflara neden olmaktadır. Tüm bunları eklediğimizde tarla ile tüketim noktası arasında ciddi bir artış olduğunu görmekteyiz. Bizim biran önce yapmamız gereken üreticiden tüketiciye direkt satışı hayata geçirmektir” dedi.

 

İncefikir, “İhracatta da bu konu önemli.. Özellikle girdi maliyetlerinin yüksek olması her yönüyle sorun olmaktadır. Dış pazarda rekabet gücünün artırılması ve üreticilerin rekabet edebilmesi için işçilik, gübre, mazot, elektrik, sulama ve nakliyede maliyetlerinin düşürülmesi gerekiyor.

 

Şöyle bir baktığımızda Türkiye’nin son 5 yılda narenciye ihracatının miktar olarak yüzde 47 arttığı, ancak gelirinin aynı dönemde yüzde 11 gibi bir gerileme olduğunu görüyoruz. Bunun da maliyetlerin yüksek olmasından kaynaklandığını söyleyebiliriz” diye konuştu.

 

İç piyasada ürünlerin tarladan tüketiciye kadar geçtiği süreçte birçok vergi ve maliyet kalemi ile karşı karşıya kaldığına vurgu yapan Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir şu bilgilere yer verdi;

 

“Dünya narenciye üretimi yaklaşık 146 milyon ton ve ülkemizin üretimi de 5 milyon ton. Yani Türkiye, bu üretimiyle dünyada 7’inci, Avrupa’da ise 2. Sırada yer alıyor ve önemli bir üretici konumunda.. Bu güzle bir şey fakat burada önemli olan bunun sürdürülebilirliğini sağlamaktır. Adana ilimize baktığımızda ise 571 bin dekar narenciye arazisi var ve Adana ürettiği 1 milyon 260 bin ton ürün ile Türkiye narenciye üretiminin yüzde 29'unu karşılıyor.

 

Mersin 275 bin dekarda 850 bin ton ile yüzde  23, Hatay 200 bin dekarda 650 bin ton ile yüzde 17,5, Antalya 160 bin dekarda 600 bin ton ile yüzde 17 ve Muğla 350 bin ton, ardından İzmir ile Aydın illeri olarak devam etmektedir. Ülke geneli olarak toplam üretim ortalama 1 milyon 300 bin dekarda, milyon 5 milyon ton.. Bu üretimimiz kaliteli olmasıyla ön plana çıkıyor. İhracata baktığımızda ülke olarak 3’ncü sırada yer almaktayız.

 

Dünya narenciye ihracatı 17,3 milyon ton ve değeri de yaklaşık olarak 15 milyar dolar civarında.. Bu pastada Türkiye yılda ortalama 2 milyon ton ihracat ile 1 milyar doların üstünde bir döviz geliri sağlıyor. Ancak şimdi hasat zamanı ve market ile tarla arasında gerek limonda gerek erkenci mandalinada bahçe ve market arasındaki fiyat farkı 5 veya 6 katını bulabiliyor. Satış noktalarında bu fiyat farkına vergiler, yol giderleri, navlun stopaj, KDV vb. vergiler neden olurken paketleme de ciddi masraflara neden oluyor.

 

Paketlemede ürün yüzde 20 çürüme deformansyona uğruyor. Tarlada markete gidinceye kadar yüzde 20 eksiliyor. Tüm bunlar fiyata ekleniyor ve tüketiciye varınaya kadar 3-4 kat artış oluyor. Eskiden kamyoncu ürünü alır doğrudan pazara sunar satardı. Şimdi birkaç aradan geçiyor.

 

Üreticiden tüketiciye direkt satış hayata geçirilmeli, devlet, yerel yönetimler önemli büyük STK'LARDAN destek almalı,  Otoban ve köprü geçişleri nakliyecilere ücretsiz/indirimli olmalı. Çünkü konuştuğumuz nakliyeciler örneğin İstanbul’a ürün götürürken 1200 TL yol ücreti ödediklerini söylüyor. Ayrıca buna bir de yakıtı eklediğinizde korkunç maliyetler söz konusu.. Zaten ellerinde ödemelerine ait belgeleri de mevcut..  Bu ücretler devlet tarafından teşvik verilse, nakliyeciler daha ucuza taşır ve hatta bugünkü rakamlara yansıttığımızda kilogramda 15 kuruş gibi bir indirim olacaktır. Bunu da taşınan tonlara çarparsak büyük paralardan söz ettiğimiz ortaya çıkacaktır.

 

Türkiye’nin narenciye ihracatı miktar olarak son 5 yılda yüzde 45-47 artmış durumda, ancak geliri ise aynı dönemde yüzde 11 geriledi diyebiliriz. Ülkemizde elma ile üzümden sonra en fazla yetiştirilen ve aynı zamanda en çok ihracatı yapılan meyve turunçgillerdir.

 

Ticari anlamda üretim incelendiğinde gerek Türkiye, gerekse dünyada portakallar, limonlar, mandarinler ve altıntoplar en çok üretimi yapılan türlerdir. Tüm bunlarında yanında tarım çok riskli bir sektördür ve kimi zaman yaz döneminde yaşanan aşırı sıcak hava dalgaları, kış aylarında ise zirai don, sel vb. durumlar nedeniyle üreticiler büyük zararlara uğramaktadır.

 

Çünkü gerek düşük, gerek yüksek sıcaklıklar meyve verimliliği ve kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Bunlar doğal olarak rekolteyi de etkilemektedir. Tün bunlara baktığımızda üreticilerimizin desteklenmesi gerekir.

 

Burada devletin devreye girmesi gerekiyor ve tarımda yüzde 300’lere girdiler göz önünde bulundurularak düşürülmelidir. Ayrıca son iki yıla yakın süredir devam eden pandemi, tüm dünyada beslenme ve gıdada kendine yeterlilik konusunu bir kez daha ortaya çıkarmaktadır.

 

Bir kez daha anlaşıldı ki, dünyadaki hiçbir şey insanların ve tüm canlıların beslenmesinden ve yaşamını sürdürmesinden daha önemli değildir.  Türkiye ülke olarak mevcut haliyle kaynaklarını, potansiyelini rasyonel değerlendirebilirse, tarım ve gıdada problem yaşamayabilir.”

Kaynak: Editör:
 
Etiketler: İncefikir:, Yüksek, maliyetler, tüketiciye, yansıyor,
Yorumlar
Bizim Gazete
Ulusal Gazeteler
Yazarlar
Alıntı Yazarlar
Anketler
Yeni haber sitemizi nasıl buldunuz ?
Adana

Güncelleme: 06.07.2022
İmsak
Sabah
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı