Moved Permanently

Pandemi dönemiyle yerel basın oldukça sıkıntılı bir dönemden geçiyor.
Yerel basında çalışıp sonra bir şekilde kendilerini kurumlara atan gazeteci meslektaşlarımızın, yerel basına karşı tutumları negatif. Aslında hepsi değerli insanlar. Karakterleri baz almıyoruz. Masanın iki tarafında bulunan meslektaşlarımızın yerel basına karşı hasmane tutumunu ve küçümsemesini anlayamıyoruz. Haa biri çıkar derse ki; “Danışman neylesin. At binicisine göre kişner. Her şey başkana bağlı” derse… Söyleyecek sözümüz olmaz.

Yerel kurumlar, belediyeler, odalar, siyasi partilerde görev yapan arkadaşlarımız bu işi profesyonelce yapıyor mu? Kişi olarak burada gazeteci meslektaşlarımızın, kaşını gözünü ne öveceğiz, ne yereceğiz. Bulunduğu yeri ve destek aldığı yerel basına bakış açısında ki performansını değerlendirmeye alıyoruz. Belediye başkanları seçimle işbaşına geldikleri için kendi hizmetlerini halka duyurmak zorunda. O koltuklardan gitmeyeceklerini sanıyorlar. Başkanlar göreve geldikleri zaman ya yerel basının pastasını ya da hayvanların mamasından kısıyor.  

BÜYÜKŞEHİR
Zeydan Karalar Büyükşehir Belediye Başkanı. Yerel (Adana’da çıkan yaygın basın dahil) Başkanı temsil eden gazeteci şimdilik Utku Sağılır görülüyor. Bu arkadaşımız yaygın ve yerel basında çalıştı. Sonra Büyükşehir Belediyesine girdi. Pandemi döneminde günlük gazeteleri görürken, haftalık ve aylıkları görmezlikten geldi. Peki bu yerel basında başkana oy veren gazeteci yok mu? Büyükşehir basın ofisinde 60-70 gazeteci çalışıyor. Her seçim yaklaştığında bu meslektaşlarımızın eli yüreklerinde oluyor ve kuzuya dönüyorlar.

GÜLEÇ, AKA, MENSA, ADANA ÇİMENTO, SANKO  VE GÜNEY SANAYİ
Gazetecilerden iki örnek vermek istiyorum. Görevlerinden ayrılalı uzun zaman oldu. Lakin halen iyi hatırlanıyorlar. Sait Güleç Çukobirlik Basın Danışmanı idi. Bir gazeteci gittiğinde onu odasına davet eder, hal hatır sorar, abonesini yaptırır, sonra onu yemeğini yedirir, şehre gönderirken de bir araç ayarlatırdı. 
Mehmet Aka şu felsefeye sahipti. “Bu parayı ben cebimden ödemiyorum. Bu kurum haberlerini kamuoyuna duyurmak istiyorsa, bunun bedelini ödemek zorunda” diye… Bütün gazetelere aboneyi eksiksiz yapar, yılda bir kez de olsa davetiyelerini aldırır ve destek çıkarlardı. Odanın lokantasında yemek yemeden dönen gazeteci de yoktur. 
Sait Güleç ve Mehmet Aka önemli kurumlarda görev yaptı ve bu işi hakkıyla yaptı.
Adana yerel basına koşulsuz destek veren, güler yüzle karşılayan, Adana Çimento Sanayi, Mensa A.Ş, SANKO ve Güney Sanayi’dir. Destek bir tek Sanko’dan gelmeye devam ediyor. Sanko Holding Basın Danışmanı gazeteci Halil Cengiz Çiçek bir gazetecinin emeğinin farkında. Adil davranıyorlar. 

Utku Sağılır
Kişiliğine ve gazeteciliğine bir şey diyemem. İki tarafta bulunmuş biri. Lakin pandemi döneminde haftalık ve aylık gazeteleri görmezlikten geldi.  Hep böyle sürecek sanıyor… sayılı günler çabuk geçer. Bekleneni tarafsız bir şekilde veremedi.

Seyhan Belediyesi
Bu işte alnın akıyla Seyhan Belediyesi çıkıyor. Hiç ayrım yapmadan prosedür neyse onu uyguluyor. Burada Basın Müdürü Gökhan Üney, Hüseyin Arat, Vural Köse ve Volkan Kara işlerini dört dörtlük yapıyorlar. Tabi bu takımın birde kaptanı var Murat Berhun…

Murat Berhun
Televizyonlarda çalıştı. Çok okunan internet sitesi var. 2 yıldır Seyhan Belediyesi Basın Danışmanlığını yapıyor. Haberleri yazıyor. Hiç kimseyle takışmıyor, dedikodu yapmıyor, işine bakıyor ve adaletli davranıyor. Bu da onu ayrıcalıklı kılıyor. 

Yüreğir Belediyesi
Ramazan Uçuk Yüreğir Belediyesi basın müdürlüğünü yürütüyor. Belediye başkanlarıyla arasını iyi tuttuğu için hep yerinde. Tabi ek olarak Şehmus Baysal geldi. Çok şeyler yapacağını söyledi. Yaptığı icraat gazetecilerin doğum günü, hasta olanlarını başkana haber veriyor. Başkanı harekete geçirerek onlara meyve ve çiçek gönderiyor. Borsa gibi git gel yapıyor.

Çukurova Belediyesi
Başkanın ilk dönemleri basınla arası çok iyiydi. Gazetelere destek çıkıyordu. Kadrosu epeyce vardı. Oraya Can Küçüközkan geldi, hem başkanın danışmanlığını hem de basınla ilişkilerine baktı. Adil olmadı, olamadı. Şimdi nerede? Yerel basına hatta internet sitesinde haber yapıyor.
Doğan Gülbasar yerel basında hep çalıştı. Rifat Söylemezle birlikte birçok habere imza attı. Zihni Aldırmaz döneminde Büyükşehir Belediyesine geçti. Kimseye karışmadı. Sözlü döneminde MHP kökenli gazeteciler hakimdi. Sözlü döneminde gazeteci danışmanların çalışmaları bir kaos hakimdi, bu da Sözlünün sonunu getirdi. 

Doğan Gülbasar
Çukurova Belediyesi’nde. Yanına gidenler olduğunda, işim var demiyor. Yüzünde tebessüm, pandemi de olsa nezaketen çay ikram ediyor. Başkanı ikna etmeye çalışıyor. Gazetelerin abonesini yaptırdı. İmkanları nezdinde adil olmaya çalışıyor. En azından telefonlara çıkıyor. Yanıt veriyor. 

Sarıçam Belediyesi
Bilal Uludağ’ın ikinci döneminde, basın ofisinde gazeteci kökenli gazeteci yok gibi. Zaten başkan yerel basınla köprüleri atmış gibi. Ne abone, ne ilan, ne şu ne bu… İkinci döneminde yerel basını unuttu gibi, hele haftalık ve aylıkları hepten görmezlikten geliyor. 

Nedim Ali Kısaoğlu
İki yıldır başkanın basın işlerine bakıyor. Gazetecilerden gelen talepleri başkana iletse de yetersiz kalıyor. Başkan bir sınır çizmiş, onu aşamıyor. Dolaysıyla basında haberleri yer alsa da, başkan yerel basına eli sıkı davranıyor. Zaten umurunda da değil. Tabi bütün taşlar Nedim Ali Kısaoğlu’na geliyor. İşlerini yapıyorlar mı evet, yapıyorlar. O kadar. Yerel basın olayında karneleri zayıf. 

ODALAR VE SENDİKALAR
ATO’da Mehmet Aka’dan sonra viran oldu. Çünkü ekonomiden anlamak kolay değil. Ali Sorar geldi, bir süre basında kaldı, şimdi özel kaleme geçti. 
ADASO Eren İşlet bakıyor. Daha önce Mustafa Başkan bakıyordu. Değişen bir durum yok yani. Bu arkadaşımızda başkan ne diyorsa öyle hareket ediyor. Kendinden bir şeyler sunmuyor.
Sadece haberlere odaklanmış gibi. Maşallah haftada bir veya iki haber servislere düşüyor.
ATB Vedat Zöhre bakıyor, ama sadece haber servisi yapıyor, zaten ATB yerel basını kapısından geri çevirmiyor, desteklemeye devam ediyor. Basınla en çok Genel Sekreter Gökhan Öztürk ilgileniyor. 
AOSB’a Ajans bakıyor, gazetecilerin ulaşması zor. Ajansa iletiliyor, ajans başkana iletiyor. Yine de bayramlarda ilan vererek yerel basına destek çıkıyorlar. 
Adana ESOB Ahmet Akgün orada ve basınla başkanı bir şekilde ortak noktada buluşturuyor, bu işi dengeli götürmeye çalışıyor. 
Sendikalar ne kadar emekçi geçinirse geçinsin, ama maalesef yerel basına destek konusunda, üç maymunu oynuyorlar. 

SİYASİ PARTİLER
CHP emekçi kesime çok değer verdiğini demeçlerinde sık sık dile getiriyor. Aslında manifestosunda hep emekçi var. Lakin yerel basına destek konusunda ilçelerle birlikte cimri davranmaya devam ediyorlar. Keza seçilen milletvekilleri de aynı. CHP İl’e gelen gazeteci arkadaşlar fazla tutunamıyor. Gazeteci Nuri Olgun örneği ortada. 
MHP’de gazeteci Bahir Yıldırım var. Haber servisini eksiksiz yapar, iş ilan vebaya aboneye gelince arkadaşımız hep yokluktan dem vurur. Ketum davranır. Belediyeler ellerindeyken de aynı tutumu sürdürürdü. Ne yazık ki 15 yıllık karnesi zayıflarla doludur. Gerçekte iyi insandır, iyi gazetecidir, yerel basına destek konusunda görmezlikten geldiği gibi, oyalamayı çok sever.

AK PARTİ
İktidar partisi. Son 5 yıldır gazetelere abone konusunda ketum davranmaya devam ediyor. Adı üzerinde İKTİDAR PARTİSİ. Pandemi döneminde gazetecilere birer kutu çikolata dağıttılar. Mehmet Kaymak özelde iyi insandır, iyi bir eştir, iyi bir babadır. İşini iyi yapıyordur. Ama yerel basına destek konusunda karnesinin çok iyi olduğu söylenemez. Başkanı bu konuda sıkıştırabilir, işi bu çünkü.  İnsan olarak iyi olmak yetmiyor. Başkan veya gazeteci işgal ettiği koltuğun hakkını vermeli.   Üstelik Ak Parti 18 yıldır iktidar, yıllık aboneyi yapardı. Ama son 5 yıldır bu sekteye uğradı. Yerel basın başka kimin kapısına dayansın ki… Yazılacak çok şey var yazmıyoruz.  Yerel basının geldiği durum bu… 
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir’in çabalarını da unutmamak lazım. 
Yasa gerekiyor. Tıpkı TRT’ye verilen pay gibi. Basın ilan kurumu yetersiz kalıyor.
Birde Sayıştay sorunu var ki, zaten geçen sayıda gazeteci Fatih Tekbaş kendi köşesinde yazmıştı.