Adana’da işsizlik ve yoksulluk büyük boyutta. Nüfus iki buçuk milyon.
Bunun bir milyonu köylerde, ilçelerde ve mezralarda yaşıyor.
Adanalı gazeteci Rifat Söylemez her radyo programında ;“Aş evi açın, aş evi açın” diye serzenişlerde bulunuyor.
Haksızda değil!
*
Bu bu kadar zor mu.
Gördüğüm kadarıyla Mersin’in Mezitli Belediyesi ve merkez bir yerde iki aşevi var.
Çorba ikram ederek insanların midesini ısıtıyor en azından aç kalmıyorlar.
Adana’da merkezi bir yerde herkesin bir dolmuşla ulaşabileceği TRT’nin yerini kamulaştırarak buraya bir aşevi açılabilir. Hastane kapılarında bekleyen, günü birlik gelip şehri gezenler, Adana’nın yoksullarının midelerine sıcak yemek girebilir.
Menü geniş tutulmayabilir.
1-Çorba
2-Pilav
3-Su
Bu üç temel şey mideyi tok tutar. Ekmek illa ki olacak, her yemeğin yanında verilir.
Yemeklerde kimse et istemez. Çorbalar tavuk kırıntısıyla yapılabilir.
Sıcak bir çorba, bir pilav ve yarım ekmek bir insana yeter.
Maliyeti düşük, toplu olunca epeyce para tutabilir.
Eminim Adanalı patronlar ellerini taşın altına sokacaklardır.
120 kişi tespit edilse bu üç ay ediyor, dönüşümlü olarak her biri günlük 5 veya 10 bin kişiye bin çorbaya maddi katkı koyabilirler.
Bir gecede lokantalara lüks yerlere milyarlarca lira ödeyenler, bunu mu yoksul vatandaştan sakınacak.
Bu maliyet hesaplanır.
Tabi ki Adana Büyükşehir Belediyesi bünyesinde olmalı. En zor yükü onlar alacak. Eleman çalıştıracak, hizmet verecek, kap kacak yıkanacak. Çorbalar bardaklara, küçük plastik kaselere pilav konacak ve yarım ekmek, bir su, plastik kaşık, bu iş bitecek!
Hayır işlemek denirse en güzeli bu.
Tamam Adana Valiliğinin Yüreğir ilçesinde aşevi var, kim duymuş?
Seyhan Belediyesi ve Yüreğir Belediyesi’nin var, ama ne derece faaliyette.
*
Dönüşümlü olarak üç ayda bir bunu yükleyecek insanlar olabilir. Zor da gelmezler. Esnafta kendine gelir, piyasa canlanır. Ayrıca belki 5 bin kişi doyuramayacak insanlar çıkacak ve diyecek ki; “Benim gücüm ancak 500 kişilik yemeğe yeter” Beş kişi bir araya gelip aralarında paylaşımda yapar ve bu sayı giderek artar. Onlarda böyle katkılarda bulunabilir.
İstanbul’da bunu gönüllü kuruluşlar yapıyor, Taksim meydanında saat dokuz sularında sokakta kalan insanlara, yola gidenlere, öğrencilere, kimsesizlere yukarda saydığım yemek menüsünü sunuyorlar.
Ben yolcuydum, meraktan sordum ne yapıyorsun minvalinde, bana da verdiler. Çok hoşuma gitti.
Adana olarak kenetlenelim, TRT binasını yerini Devletimiz Aşevi olarak hizmete açmalı, aç insan ne yapmaz, bunun önüne geçebiliriz.
Acaba bir kampanya mı başlatsak?
Kimse hayır demez, diye düşünüyorum.
İnşallah gazeteci dostum Rifat Söylemez bu konuyu soğutmaz gündemde tutmaya devam eder.
|