Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, 8 Temmuz 2025 tarihinde yürütülen bir soruşturma kapsamında tutuklandı.
6 yıl Büyükşehir Belediye Başkanı olan Karalar’ın belediyeyi nasıl şeffaf yönettiğinin bir işareti de, 4 yıl önce yönettiği Seyhan Belediyesinde, Aziz İhsan Ataş’ın iddiaları üzerine tutuklanması...
Tutuklanma Nedeni
Aziz İhsan Aktaş suç örgütüne yönelik bir soruşturma kapsamında İstanbul'da gözaltına alınan Karalar, mahkemedeki işlemlerinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklanma kararının ardından Karalar, İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırıldı.
Gelişmeler ve Tepkiler
Karalar, tutuklanmasının ardından yaptığı açıklamada suçlamaların asılsız olduğunu ve yargılandığı davayla hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirtti. Kendisinin ve Adana'nın halkının kendisini iyi tanıdığını, alnının ak olduğunu ve veremeyeceği bir hesabın olmadığını defatle tekrar tekrar söyledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Karalar'ın tutuklanmasını "Tam bir rezalet" olarak nitelendirdi. Karalar'ın 11 yıldır şeffaf bir yönetim sergilediğini, 300'den fazla müfettiş denetiminden geçtiğini ve iki kez yargı sürecinden aklandığını vurguladı. Bu tutuklamanın siyasi bir operasyon olduğunu düşündüklerini dile getirdi.
Karalar'ın tutuklanmasının ardından Adana'da halk, belediye binası önünde toplanarak oturma eylemi yaptı ve tutuklamayı protesto etti. Her gece taş bina önünde demokrasi nöbeti tutulmaya devam ediyor.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın tutuklanmasının ardından başlatılan ve "demokrasi nöbeti" olarak adlandırılan eylemler her gece devam ediyor. Bu nöbetler, Adana'da çeşitli noktalarda, özellikle de belediye binası önünde toplanan vatandaşlar ve siyasi parti temsilcileri tarafından düzenleniyor.
Demokrasi Nöbetlerinin Amacı
Tutuklamayı Protesto Etmek: Nöbetlerin ana amacı, Zeydan Karalar'ın tutuklanmasını haksız ve siyasi bir karar olarak gördüklerini ifade etmek.
Halk, Zeydan Karalar'a olan güvenini ve desteğini bu nöbetler aracılığıyla gösteriyor. Sloganlar atılıyor, pankartlar taşınıyor ve konuşmalar yapılıyor.
Nöbetler, Karalar'ın tutukluluk sürecine dikkat çekerek hukuki sürecin adil işlemesi için kamuoyu baskısı oluşturmayı hedefliyor. “Adana demek Zeydan Karalar demek, Zeydan Karalar demek Adana demektir” diyerek sloganlar atarak bu olayı protesto etmeye de devam ediyorlar.
Eylemlere yalnızca CHP'liler değil, farklı siyasi partilerden ve sivil toplum kuruluşlarından da katılım oluyor. Bu durum, protestonun parti aidiyetlerinin ötesinde geniş bir tabana yayıldığını gösteriyor.

Demokrasi nöbetleri, Karalar'ın serbest bırakılması talebiyle devam ediyor ve Adana'daki siyasi gündemin önemli bir parçası olmaya devam ediyor.
Bu olayla ilgili soruşturmalar, tutuklanmalar devam ederken, henüz iddiannamelerin yazılmadığı da bir gerçek.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın avukatları, müvekkillerinin tahliyesi için hukuki girişimlerde bulundu.
Tahliye Talebi
Karalar'ın avukatları, 31 Temmuz 2025 tarihinde savcılığa bir dilekçe vererek müvekkillerinin "resen tahliyesi"ni talep etti. Dilekçede, Karalar'ın tutukluluğunun devamına dair kanunun zorunlu kıldığı bir kararın bulunmadığına ve bu durumun "özgürlük hakkı ihlali" oluşturduğuna dikkat çekildi.
Başkan Karalar ayrıca; “Benim Silivride ne işim var, ben Adana’da olmalıyım” diyor.
Talebinde haklı mı, haklı?
Aziz İhsan Ataş’ı kim piyasa soktu ona bakılmalı diyorum.
Tahliye talebinin yanı sıra, avukatlar ayrıca Karalar'ın görevden uzaklaştırılması kararının iptali için de Adana İdare Mahkemesi'ne başvuruda bulundu. Bu başvuruda, görevden uzaklaştırma işleminin hukuka aykırı olduğu ve "sebep" ve "konu" unsurları açısından sakat olduğu ileri sürüldü.
Mahkemenin, avukatların yaptığı tahliye talebini reddettiği bildirildi. Bu kararın ardından, hukuki süreç devam etmektedir. Zeydan Karalar'ın avukatları, tutuklama ve görevden uzaklaştırma kararlarına karşı hukuki mücadeleyi sürdürüyor.
Bu durum, kamuoyunda ve siyasi çevrelerde hala geniş yankı bulmaya devam etmektedir.
Evet, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın tutuklanmasının ardından yaptığı açıklamalarda ve yakın çevresinin kamuoyuna yansıttığı söylemlerde, kendisinin "Ben neden Silivri'deyim?" şeklinde bir söylemde bulunduğu biliniyor.
Bu söylem, kendisinin tutuklanmasını haksız ve siyasi bir karar olarak gördüğünü ifade ediyor. Bu sözle, kendisini terörle mücadele kapsamında yargılanan kişilerin tutulduğu bir cezaevine konulmasının mantıksız ve kabul edilemez olduğunu vurgulamak istediği anlaşılıyor.
Zeydan Karalar ve onu destekleyenler, tutuklanmasının ardındaki asıl sebebin, iddia edilen suçlarla değil, siyasi bir operasyonla ilgili olduğunu öne sürüyor. Daha önce iki kez yargılandığı ve aklandığı, yüzlerce müfettişin denetiminden geçtiği ve hiçbir yolsuzluk soruşturmasında yer almadığı iddiaları da bu görüşü desteklemek için kullanılıyor.
Özetle, "Ben neden Silivri'deyim?" sorusu, Zeydan Karalar'ın hukuki sürecin kendisi için adil olmadığını ve tutuklanmasının siyasi saiklerle yapıldığına olan inancını yansıtan bir ifadedir.
Kısaca Adana Zeydan Karalar’ı, Zeydan Karalar da Adana’ya dönmeyi bekliyor.
Toplumda bu kararın siyasi olduğu yönünde kanı her geçen gün büyüyor.
|