Türkiye genelinde yerel basın sayısı 2 bin kadar vardı.
Pandemi nedeniyle yarısı fire verdiği söyleniyor.
Adana 2 milyonluk bir şehir, 2018 yılında Adana’da haftalık ve aylık gazete sayısı 90 olarak biliyorduk.
Pandemi bütün dünyayı ters köşeye yatırdı, çok insan işini kaybetti, yaşama veda etti.
İnsanların belli standartları vardı.
Pandemi hepsini alaşağı etti.
***
Doruk gazetesini örnek vereceğim.
1992 yılında kuruldu. Eskiden bu gazetede 7 veya 8 kişi çalışırdı.
6 ev buradan geçimini sağlardı.
5 kişi sigortalıydı.
10 günde bir çıkıyordu. Sonra 15 günlük çıkmaya başladı.
Vergisini verirdi.
Misafirlerini ağırlardı.
Sofrası hep açıktı.
***
Sonra gazeteler çoğalmaya başladı. Herkes çanta gazeteciliği yapmaya başladı.
Ne kira derdi ne şu ne bu.
Doruk gazetesi çıktığında önce Çınarlı Mahallesi’nde 5 yıl, Reşatbey mahallesinde ise tam 12 yıl devam etti.
Yeri yurdu beliydi.
Yaşam koşulları her geçen yıl zorlaşıyordu.
Ama belediyeler gazetelere abone olur, ilan verirdi.
Gazeteler yıl başını ve iki bayramı iple çekerdi. Bu dönemde ilanlar gelir, abone paraları ödenirdi. İnsanlar kiralarını, ssk giderlerini ve vergi borçlarını öderdi.
İyi kötü yaşamlarını geçirirdi.
Eski Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk döneminde bu işleyiş değişti. Gazetelere aboneliği kaldırdı.
Diğer belediyeler bunu örnek aldı, onlarda kısmaya başladı. Önce pasta dilimlerini azalttılar. Gazete sayısı artıkça pasta dilimi neredeyse yok olacak kadar küçüldü.
Siyasi partiler gazetelere abone oluyorlardı. Ak Parti döneminde bu gelenek kaldırıldı.
Sonra küçümsenmeye, görmezlikten gelinmeye başlandı.
***
Ta ki 2020 pandemi yılına kadar
Sonra öğreniyoruz ki…
Sayıştan bütün belediyelere zimmet çıkarmış.
Belediyeler önce gazeteyi alacak ödemeler 6 ay veya 1 yıl sonra yapacak?
Yani hem yıl başında ilan alamadı hem de abone paraları maalesef Sayıştay denetimine takıldığı için ödenmedi.
2 yıl önce Basın iİan Kurumu aracılığıyla bir gazetenin vergi dairesine borcu varsa, kuruma gelen para önce vergi dairesine kesiliyor, gazeteye para gelmeden vergiye gidiyor.
Gazete haberlerinden öğreniyoruz, devlete trilyon borcu olan müteahhitlerin vergileri silinebiliyor.
Yerel gazetelerin bir siyaseti hiç olmadı, sadece yaşamak için ayakta duruyor ve siyasi parti ayırmaksızın haberleri gazetelerde yer alıyor.
Haber olarak en çok gazetelerde yer alan siyasi parti elbette Ak Parti.
***
Gazetecilerin belli bir yaşam standartı vardı şimdi asgari ücretli bile yanında daha iyi duruyor.
Birde basın kartlarını zorlaştırdılar.
Fetö bahanesiyle birçok gazeteci kartını alamadı.
Ak Partiye destek çıkan, oy veren bendeniz gazeteci Fatih Tekbaş bile basın kartını alamamış biriyim.
Tam 5 bin iş günü, basın iş kolunda yattı.
Kartımı alamıyorum. Vermiyorlar. Prosedürü öne sürüyorlar.
Bahaneleri çok.
Doruk gazetesi’nin 14 sayfa çıkması gerekiyor.
14 sayfa çıkması demek o gazetenin baskısına her ay 1 milyar fazla ödemek demek.
Elektrik, internet, telefon- gazete baskısı dağıtımı, bir sayı bir milyar 500 tl’ye mal olur ki, bunu kazanmıyoruz.
Ben şimdilik işinden olmuş bir gazeteciyim, bu yazıyı da para almadan yazıyorum. Gerisini Allah’a havale ediyorum.
Ne yapabiliriz ki, kalemimiz var, sivsirisinekten daha etkisiz.
|