Haytap, Haykonfed, Pawguards hayvanseverler arasında bilinen isimler. Birde Türkiye genelinde bilinen Hachiko Derneği var.
Hepsi sahipsiz sokak canları için mücadele verir, ama bu sorunlar asla bitmez, bitirilemez.
Bir sokak canımıza işkence yapılır, öyle böyle değil, hurra meydanlara, meydanlarda toplanan kalabalık sayı yüzü geçmez.
Böyle olunca da siyasiler ciddiye almaz, “Konuşup, konuşup dururlar” diyebiliyor.
Bu dernekler birbirini sevmezler, birbirlerine destek vermezler, toplantılarda bir araya gelmezler.
Oysa bunun yaşam hakkı gibi kutsal bir dava olduğunu da herkesten çok iyi bilirler.
Bazıları hizmet eder zaman ayırır, bazıları ise duyguları ve vicdanları rahat olsun diye madde destek verirler. Destekler bu isimlere çığ gibi artar.
Sorun yine çözülmez.
Birde binlerce sokak canları için kurulmuş dernekler var.
Türkiye genelinde kimi 10 milyon kimi de 20 milyon köpek olduğundan dem vururlar.
Kısırlaştırma olmadığı için bu sayı giderek artar.
***
Bazı isimler var ki, derneklerin önünde gider, hayvanları evlerinde istif yaparlar, patili dostun en zavallı fotoğrafını sosyal medyada yayımlar, destek ister, hurra paralar oralara akıtılır.
Kimileri böyle özellikle hayvanları bulur, veterinerlerle anlaşır, toplanan parayı aralarında kırışırlar, söylenti o yönde…
Çok tehlikeli bir alan, hayvanların haklarını koruduklarını sanarak her yere saldırırlar. İlk başta bunun doğru bir yöntem olduğunu düşünürdüm.
Yaşayarak yanlışların yapıldığını da görmüşlüğüm vardır.
Öyle isimler var ki, ne iş yaptığını bilmezsin, ama insanların vicdanlarını sızlatıp yardım toplarlar, toplanan yardımlarla geçimlerini sağlarlar.
Artık bu camiayı 24 yıldır çok iyi tanıdığımı sanıyorum.
Ama konuşulan iddiaları da buraya yazmazsam olmazdı.
…
Instagram sayfamda takip ettiğim dernekler var, Paw-guard’da bunlardan biriydi.
Pozantı’da 2022 yılında 400 hayvanın kaybolduğuna dair iddialar ortaya atıldı, patili dostların tarafındaydım, itham edilen Pozantı Belediye Başkanı hedef gösterildi.
Bende mesafemi korudum ve olay aydınlanıncaya kadar beklemeyi tercih ettim.
Paw-guard Adana’ya geleceğini söyledi, Karadeniz de bir olay patlak verince haliyle gelemediler. Ama Adana’ya mutlaka gelecekleri sözünü verdiler.
Yine olaylar çıkınca gelemediler.
Başkan Mustafa Çay mecliste konuştu olayın yargıya intikal ettirdiğini söyledi.
Paw-guard bu konuşmayı paylaştı, bende yorum kısmına; “Hani Adana’ya gelecektiniz gelmediniz” diye yazdım.
Vay bunu nasıl ben sorarmışım? Bir sürü hakaret ve engel koydular.
Yasal hakkım saklı.
Eleştiriye gelemiyorlar, elleri o kadar kara ki, sürmedikleri yer kalmıyor!
Aklıma başka sorular geliyor.
Direk insanların vicdanlarını kullanıyorlar, bu pazar alanı çok büyük.
Kullanan kullanıyor.
***
İnstagram da gezinirken bir paylaşım dikkatimi çekti.
Dev-Naz isimli bir platform gördüm, sonra paylaşımlarını tek tek inceledim, içime sinince takibe karar kıldım.
Genç bir adam yaralı sokak canlarını tedavi ettiriyordu.
Paylaşımlarında patili dostları tedavi ettiriyor ama iban vermiyordu.
Hayret ettim.
Adana’da bu mücadeleyi verdiğini bile bilmiyordum.
Ta ki patili bir yavrunun bağırsağı dışarı çıkan videoyu görene ve tedavi için Çukurova Veterinerliğe götürene kadar.
Karataş’taymış.
Bende jeton geç düştü.
Bu insanla birkaç kez telefonda konuşmuştum.
Karataş’ta bir canımız zor durumdaydı.
Dev-Naz’ın telefonunu bana veren Veteriner Hekim Mete Betin’di ve bizim 18 yıllık doktorumuzdu.
***
Hafızam daha eskilere gitti, bu arkadaşı bir yaygın televizyonda izlemiştim, hep tanışmayı istemiştim. Meğer o tv’de izlediğim kişi, hayvanların yardımına koşulsuz koşan, kimseden destek almayan Karataş’lı Devran Kaan Naz’dı.
Onun içinde bazıları atıp tutuyor, eğer paylaşımlarında iban vermiyorsa, destek istemiyorsa, bu insan bence eli öpülüp başa konması lazım.
Takip ederken de bir yorum yazarak; “Sakın bir Paw-guard olmayın” diye.
Ama o zaman bu bilgiler bende yoktu.
***
İnternete girip Google dostumuza Dev_Naz’ı yazdım.
Karşınıza Google; “Adanalı gönüllü Devran Kaan Naz liderliğindeki Türk ekip de operasyonda aktif rol oynadı. 15 saat boyunca yüzlerce kedi ve köpekle bir kargo uçağının içindeydiler. Hayvanlarla teker teker ilgilendiler, onlara su, yemek verdiler, tedavilerini yaptılar.” Diyen bir yazı.
Daha ne olsun!
Karataş’ta hayvan besleyen bazı guruplar vardı Devran beyi bana şikayet etmişlerdi, ben üzerinde durmamıştım. Ama o Devran Bey’in bu Devran bey olduğunu bilmiyordum.
Bana Devran Kaan Naz’ı, Veteriner Hekim Mete Betin anlattı. “O genç insan Avusturalya’dan gelmiş bir iş insanı, genç yaşta başarıyı yakalamış, işleri var, ama pati dostlarımızı da çok seviyor, kimseden yardım almadan bunları tedavi ettiriyor ve destek veriyor” dedi.
Bu referans benim için yeterliydi, Veteriner, Hekim Mete Betin herkes için bunları söylemez, hatta susmayı tercih eder. Bu camiayı da çok iyi bilir, kimin candan, kimin sözde baktığını da bilir. Bir dönem DOHAYKO başkanlığı da yaptı, belki bu camiayı çok iyi bildiği için bu görevi sürdürmedi. Canla başla bu işi yapanlarında harcandığını da çok iyi bilir.
***
(Dev-Naz 1988 de Avusturalya’da doğmuş.
Devran Kaan Naz, bugün birçok sektörde başarısını kanıtlamış hayırsever bir girişimci ve geçmişten günümüze olağanüstü markalar yaratmış bir iş insanı. İnşaatta Devkorp, tarımda AE Tarım, tanıtım medyada Dev Production, spor işletmeciliğinde Elit Sağlıklı Yaşam Merkezi ve restorancılıkta Kebab House markalarıyla adından bahsettiren Türk girişimci Devran Naz, örnek yaşam hikayesini Business World Global’e anlattı) diyor.
Karataş’ta yaşıyor.
Takiplerim devam ediyor, akrabalarımdan da bizzat tanıdığım depremde 8 kişiyi kaybetmiştim. Dev_Naz’da ilk günden beri depremzedeler için koşturdu, yardımlar götürdü, hem insan, hem patili dostlarımızı kurtardı.
Milletten para toplamak basit, başkasının parasıyla böbürlenmekte kolay, önemli olan çalışarak üreterek alnının teriyle kazandığın parayı bu dostlara harcamak…
Sadece takdir ediyorum.
Yolu, şansı ve bahtı açık olsun. İnşallah bu dostumuzla (Devran Kaan Naz) bir gün yan yana gelir ve bir gün onun kurtarmalarına yakından tanıklık ederim.
Şu sözleriyle dergiye verdiği demeçle yazıyı noktalamak istiyorum.
(Hayvan sevginiz çok başka bir boyutta, biraz bize bahseder misiniz?
Sabahın ilk ışıkları ile yürüyüşe çıkarak başlarım, bu yürüyüşümde bana hayatına dokunduğumuz sokak hayvanları eşlik ediyor. Gününün en az iki saatini sokak hayvanlarına adıyorum. Aracımın arkasına mama çuvallarını doldurup tüm ilçedeki sokak hayvanlarını besliyorum. Bunu kesintisiz her gün yapmaya gayret gösteriyorum. Sokak hayvanlarının bu dünyanın gerçek sahipleri olduğunu düşünerekten, onların yaşam standartlarını yükseltmek için bir hayvan hastanesi kurdum. Önceliğimiz hayatlarına dışarıda devam edemeyecek ampute olmuş ve rehabilitasyona ihtiyacı olan hayvanlar.)
Şimdi daha da işi büyüterek yardımlarını sürdürmeye, patili dostlara ve insanlara yardım yapmaya devam ediyor. En sonunda Paw-Guard ile bir araya geldi, keşke gelmeseydi. Paw,Guard ile ilgili söylentiler çok iyi değil, bir şekilde sükse yapan ve bir gün devletle karşı karşıya gelecek olan kişiler, bunu böyle bilin.
|