Yüz defa diyorum bu son, bu son, olacak, bir daha asla diye, kendi kendime söyleniyorum!
Huylu huyundan vazgeçmiyor.
Ne yapsam uslanmıyorum.
Yoruluyorum, bıkıyorum, usanıyorum, kendime ayırdığım zamanları heba etmişim gibi.
Vicdanım rahat değil.
Bazen acınacak hale geliyorum.
Maddi olarak tükeniyorum.
Ama kimseden tek kuruş maddi destek aldığım birileri yok!
Bu son, bu son diyorum
Her seferinde başa sarıyorum!
***
13 Aralık 2023 evden çıktım, bir randevum vardı. Saatleri kaçırmışım, belki de yaşlılık…
Unutuyorum.
20 dakika yol yürüyorum, görüşeceğim kişi Öz Orman-İş Adana Şube Başkanı Şahin Cerit arabasıyla gidiyor.
Beni yolda o gördü durdu ve; “Saat kaç hanımefendi” diye sitemkar konuştu.
Haklıydı. Ani telefon gelince çıkmak zorunda kalmış…
Yani ben geç kalmıştım.
Biraz üzüldüm gibi.
Eski iş yerime avukatıma gideyim dedim, duruşmada olduğunu öğrendim. Sonra bir baktım kaldırımda, küçücük yavru bir köpek, büyük ırklar arasında dolaşıyor…
Çevresinde rahat 4 tane iri kangal kırması çoban köpekleri var...
Bir süre izledim, belki yavrunun sahibi vardır diye.
Sağa sola esnaflara sordum
“Saatlerdir burada” diye cevap alıyorum.
(Karşıma çıkacak ya, bu da bir bahane, iyi ki randevuya geç gitmişim. 3 ayı geçkindir hayatımda.)
Hiç düşünmeden kucaklıyorum benim eski iş komşum Turhan Cemal Beriker Bulvarı üzeri Ramazan Aslancan’ın otomotiv dükkanına getiriyorum. O da gerçek bir hayvansever…
“Nereye koyalım, işe gitmem lazım dönüşte alırım” diyorum.
“Kamyonetin arkasına koy, orası daha güvenli” dedi.
Teşekkür edip gittim.
***
Meclise gidip geldikten sonra yavruyu almaya çalıştım, öylesine derin bir uykuya dalmış ki…
Belki günlerce uyumamıştı, yorgundu. Kucağıma alıp eve getirdim.
Arkadaşım, komşum sayılan Yıldız İşlet’i aradım, o da iş yerinin penceresinden baktı yeni getirdiğim yavruya. Hayvanın arkasında ki kanı görünce ürperdim, aklıma hemen kötü kötü şeyler geldi. Bir insan yapmış olabilir miydi?
Nasıl anlayacaktım.
Yavru mu, yoksa yetişkin mi, bocaladım.
Sonra arkadaşımı aradım, veterinere götürmek için evin bahçesine girdim.
Kapıyı açtım, Ares çıktı, hemen yavru köpeğin yanına koşup yalanmaya başlayınca içim rahatladı.
Şükür hayvan kızandı.
Yavru köpek değildi. Acaba çiftleştiği başka canlar var mıydı?
Hayvansever Serap Döngel arkadaşım hamile kalmasın diye evinde antibiyotik getirdi. Getirdiğim canın yeri zaten öncesinden hazırdı, merdivenin altı.
Karnını doyurdum, Ares yanından ayrılmıyordu, Ares’ten 5 santim daha cüsse olarak büyüktü.
Günlerce bu kanama sürdü, inşallah hamile kalmaz diye tam beş gün antibiyotikten içirdim.
Bu arada her gün pişmiş bir yumurta ve süt de veriyordum.
Kardeşim Zeynel Abidin Tekbaş bu canın adının Sementa olmasını istedi.
Adı da ne yakıştı öyle!
Bu arada sosyal medya hesabımda sahiplendirme ilanı açtım.
İki yere sahiplendirme yaptım, cins değil diye geri geldi.
Sanki kendileri sarayda yetişmiş!
Evde ne var ne yok hep kemiriyordu, daha bebeklikten çıkmamış daha yaşını bulmamıştı.
Bir köpek yaşını buluncaya kadar maalesef her şeyi kemiriyordu.
***
Veteriner Hekimimiz Mete Betin, Sementa’nın Pointer ve Pekines melezi olduğunu, içinde birçok canların genini taşıdığını özel bir can olduğunu altını özenle çizdi.
Artık üç güne bir veterinere götürüyordum.
Ona kıyafet giydirirken veya değiştirirken kilo aldığını memişlerinin çıktığını görünce, hamile olduğunu anladım. Bir korkum vardı, çiftleştiği hayvanlar cüsse olarak kendisinden büyükse, doğumu zor olurdu.
Tam iki ay heyecanla bekledim.
14 Şubat 2024 sevgililer gününde şu satırları paylaştım.
BU FOTOĞRAFLARA İYİ BAKIN!
Hiç uslanmayacağım, işimden, gücümden, emeğimden onlara vermeye devam edeceğim.13 Aralık 2023 günü Seyhan Oteli'nin orada büyük canların arasında buldum. İşi gücü bırakıp, alıp eve getirdim. Kızan olmuştu.
Küçük ırktı, ya evden kaçmıştı, ya sokağa bırakılmıştı.
Facebook'ta ilan açtım, kimse sahiplenmedi. Cins köpek istiyorlardı.
Oysa Pointer, Pekines karışımı bir melezdi. Belki sokakta bir canla çiftleşmiş olabilirdi, o yüzden tam 5 gün hamile kalmasın diye antibiyotik kullandık. Henüz 8 aylıktı ve şimdi 10 aylık oldu.
Kısırlaştıracaktık, meğer hamile imiş.
Evet dün sabah erkenden Çukurova Veteriner Kliniği Veteriner Hekim Mete Betin'e götürüp kontrolünü yaptırdım. Doğum yaklaşmıştı. 13.2.2024 tarih ve gece saat 22'de doğum başlamış, her gün kontrol eden ben, o gece en son saat 20.30 da baktığımda sancıları vardı. İki saat kardeşim Zeynel Abidin Tekbaş’ın evindeydim.
Gece eve 24 sularında döndüğümde bir sürprizle karşılaştım. Doğum yapmıştı. Saydık, 4 kar gibi beyaz, 5 kahve siyah karışımı enik doğurmuştu. 2 ay daha bakıp, isteyen olursa bir torba, kedi maması karşılığında sahiplendirme yapacağım. Rabbim şanslarını ve rızklarını açık etsin. Vicdanlı bir dünyada yaşasın.”
Demme rağmen, hiç paylaşım olmadı.
***
Bu yazı yazıldığında bu canlar 26 gün oldu.
Her gün kaka ve çiş yıkıyorum. Ne ilaç dayanıyor, ne su ne de ben…
Faturalar şişkin şişkin geliyor.
Evin salonunu onlara ayırdım. Salonda parmak uçlarına basarak dolaşıyorum. Bu canlar son 4 gündür yürümeye başladı. Zaten 15 günlükken gözlerini açtılar. Her yere çiş ve minik minik kaka bırakıyorlar, sakız gibi yapışkan.
Bu arada bu canları isteyenler çıkıyor, önüme gelene veremem elbet…
Güveneceğim bu canların canı emaneti gibi koruyan olursa vereceğim.
Son 25 gündür uykularım bölünüyor. Bu canların yaşaması sağlıklı olması, Allah’ın verdiği bir ömrü iyi tamamlayabilsinler isterim. Bir şartla vereceğim. Kısırlaştırma koşulu ile…
Sementa’yı kısırlaştırıp inşallah güzel bir yere sahiplendiririm.
Sadece dua edin.
***
Biz bir canı gözümüz gibi koruyup kollarken, insan denen ucubeler, vicdansızlar, tek dertleri karınlarının doyması ve güvenli bir yerde yaşam sürmeleri…
Onu bile çok görüyorlar.
Yüz defa yazdık, ilgilileri uyardık. Lütfen kısırlaştırın kısırlaştırın diye.
Sadece öldürmeyi seçtiler. Belediye eliyle, devlet eliyle…
Millete rağmen.
Biz seviyoruz, bu sevgi çığ gibi artıyor, Türkiye bir Müslüman ülke, kutsal kitabımızda köpeklerle ilgili bir Kıtmir için ayet var, ve o da cennetle müjdelenmiş.
Köhne ucube gelenekleri din diye yutturuyorlar.
Güneş balçıkla sıvanmaz…
Her canlının yaşam hakkına inanan, milyon insan var, hiç kimse üzerine basıp geçemez.
Sokaktan aldığım Semanta, Karakız’dan sonra bende en uzun kalan can oldu.
|