Günlerdir münferit olayları büyüten medya ve sosyal medya teröristleri, aylardır sokak canlarını toplu toplu zehirleyerek, hayvanseverleri tehdit edip, itperes diyerek konuyu hep gündemde sıcak tuttular.
Sokak köpeklerinin çocuklara ve kadınlara saldırdığı haberleri gündemden düşürülmedi. Komisyon toplanmış, lakin gönüllüler ve STK’lardan görüş alan yok. Sadece kendi bildiklerini okuyup, dayatacaklar. Oysa ülkemizde her üç kişiden biri silahlı. Ev basıp evde kim var kim yok hepsini öldürenlere, neden tüm erkekler toplanıp bir yere tıkılmıyor sormak istiyoruz.
Komisyon üyelerinin hazırladığı taslaklarda, köpeklerin barınaklara toplanıp, sahiplendirilmeyenlerin öldürülmesi hakkında bir yasa hazırlanıyor. Bu “Ölüm Fermanına Hayır” ülkemizde sayıları azımsanmayacak hayvanseverler hayır diyoruz. “Kısırlaştırma, toplu sahiplendirme kampanyaları, köpek satışlarına kısıtlama gibi insani ve etkin önlemlerin uygulanması” talebiyle bir kampanya başlatılarak, imza kampanyası toplayanlarda azımsanmayacak kadar sayı çok fazla. Yetkililer bunu da görmek zorunda.
Sosyal medya ve imza platformlarında bakalım.
Ölüm Fermanına Hayır! Kısırlaştır, Sahiplendir, Hayat Ver!
“Biz aşağıda imzası bulunanlar, son bir ayda basında yer alan, yetkililerin sokak köpeklerini yakalamasına, barınaklara hapsetmesine ve sahiplenilmedikleri takdirde öldürülmelerine olanak tanıyan yasa teklifi çalışmasına ilişkin derin endişelerimizi ifade etmek üzere yazıyoruz.
Köpeklerin toplatılması ve öldürülmesi, sokak köpeği nüfus artışının çözümüymüş gibi sunulmaktadır. Halbuki bu, daha sürdürülebilir ve insani alternatifleri dikkate almayan kısa görüşlü ve faydasız bir uygulamadır. Aynı zamanda toplumumuz üzerinde de son derece yıkıcı bir psikolojik etkiye sahiptir. Kısırlaştırılan ve aşılanmış sokak hayvanları periferde yaşayan yabani hayvanlar için bir bariyer oluşturur ve kuduz gibi birçok hastalığın eliminasyonunu sağlar. Fare ve sıçanların Avrupa’nın birçok metropolinde olduğu gibi sokaklarda gezinmesini ve hastalık yaymasını önler.
Bugün bu konuda örnek gösterilen ülkelerin tamamında bu sorun çözülmemiştir. Yapılan çalışmalara göre İngiltere’de her gün ortalama 21 köpek öldürülmektedir. Amerika’da ise Ocak- Haziran 2023 tarihleri arasında 51.000 köpek öldürülmüştür.
Tüm bu ülkeler, bunun bir çözüm olmadığını görmüş ve güncel tartışmalar ışığında sorunun kaynağına odaklanan yeni programlar ve çözümler geliştirmeye çalışmıştır.
Türkiye için bir milat olabilecek bu dönemde sizi “medeni” kabul edilen bu ülkelerin hatalarını tekrarlamamaya, köpekler ve toplum için adil, etkili ve sürdürülebilir çözümler üretmeye davet ediyoruz.
Aşağıdaki çözümleri bir seferberlik ilan ederek hayata geçirdiğiniz takdirde köpek nüfusu kısa sürede kontrol altına alınacaktır.
ALTERNATİF ÇÖZÜMLER:
Köpek Satışlarının Yasaklanması: Bugün sayıları tam olarak bilinmese de, bir zamanlar insan bakımında olan ancak sokaklara ya da barınaklara terk edilen köpek sayısı artışa geçmiştir.
Köpek satışına ilişkin katı düzenlemelerin geliştirilmesi, etkin bir şekilde uygulanması ya da tamamen yasaklanması, sorunun kaynağı olan sorumsuz yetiştirme ve düşünmeden yapılan satın almaları ele alarak aşırı nüfus artışını engellemeye yardımcı olacaktır.
Kitlesel Sahiplendirme Kampanyaları:
Sokak hayvanlarının sahiplenilmesini teşvik eden girişimler teşvik edilmelidir. Ekonomik krizin etkileriyle terkler artmakta, köpek sahiplenme oranları ise azalmaktadır.
Bu bağlamda; Yerli mama üretimleri desteklenmeli ve kaliteli, uygun maliyetli yerli mama üretimi teşvik edilmeli ve KDV oranı sıfırlanmalıdır.
İlgili kanun ve yönetmeliklerde düzenlemeye gidilerek sahipli hayvanlar için de ücretsiz tedavilerin ve kısırlaştırmaların yapılabileceği hayvan devlet hastaneleri kurulması gerekmektedir.
Köpek satışları durdurulurken, köpek sahiplenmelerini teşvik amacıyla vergisel avantajlar sunulmalıdır.
Bakanlık ve devletin önderliğinde bahçesinde köpekler için yaşam alanı kurabilecek tüm şirketler, belediye binaları ve iştiraklerinin binaları, kamu kuruluş binaları kapasiterine göre 3-4 köpeği sahiplenmeli ve bunların bakımını üstlenmelidir.
Kısırlaştırma
Kısırlaştırma yalnızca köpeklerin üremesini engellemez aynı zamanda üreme içgüdüsüne bağlı olarak gelişebilecek agresif davranışlarında hormonal düzeyde azalmasına neden olur.
Muhtarlar, yerel yönetimler arasında etkin bir işbirliği geliştirilmeli ve özellikle kırsal alanlarda sahipli ya da sahipsiz tüm hayvanlar için kısırlaştırma çalışmaları başlamalıdır.
Valilikler tüm belediyelerle işbirliği yapıp, şehrin tüm kısırlaştırma kapasitesini dikkate alarak tüm köpekleri 3 ay içerisinde kısırlaştırılacağı bir plan ile gelmeli, gerekli durumlarda il ve ilçe sınırlarında yer alan üniversite hastaneleri, özel klinikler ve hastanelerde kısırlaştırma çalışmalarına dahil edilmelidir.
Ötanazi Neden Çözüm Değildir?
Etkisiz: Köpeklerin toplatılması ve öldürülmesi, sokak hayvanlarının aşırı çoğalmasının temel nedenlerini ele almaz ve yeni köpeklerin sokaklara düşmesini engellemez.
Olumsuz Kamuoyu Algısı: Köpeklerin öldürülmesini teşvik eden bir politika kamuoyunda tepki yaratmakta ve toplumu kutuplaştırmaktadır. Köpeklerin öldürülmesinde sakınca olmadığına dair bir yaklaşım aynı zamanda bireylerin sokak hayvanlarına zarar vermesine yol açmaktadır.
Uygun Maliyetli Alternatifler: Kısırlaştırma, aşılama ve sahiplendirme programları ve toplu sahiplendirme kampanyaları sadece daha insancıl olmakla kalmaz, aynı zamanda barınakların yönetimi ve ötanazi prosedürlerine kıyasla uzun vadede uygun maliyetlidir.
Talebimiz: Önerilen mevzuatı yeniden gözden geçirmenizi ve bunun yerine önerilerimizi de dikkate alarak toplu sahiplendirme kampanyaları ve köpek satışlarına getirilen kısıtlamalar gibi insani ve etkili önlemlerin uygulanmasına odaklanmanızı istiyoruz.
Hem insan hem de hayvan tüm sakinlerinin yaşamlarına değer veren ve onları koruyan bir toplum yaratmak için bu tarihi anı kaçırmamanız ricası ve temennisiyle...”
Ülkemizde kadın cinayetleri için çözüm bulmaları gerekirken, sokak köpeklerini günah keçisi ilan etmekten ne zaman vazgeçeceğiz?
|