1960’ların Adana’sının çok gerisindeyiz. Çukurova’nın bereketli topraklarından çıkan yazarlar, insanını, sarı sıcağını anlata anlata bitiremedi. En büyük yazarlar bu topraktan çıktı ve Türkiye Cumhuriyet’inin kültürünü oluşturdu.
Türk sinemasına yön veren yine Adana halkıydı.
Sonra ne olduysa oldu, Alaaddin’in sihirli lambasından çıkan cin, kötü kehanetlerde bulundu.
Birlik olamadı, dirlik kurulamadı. Koroda aynı sesi veremedik.
“Sarı Kız” hikayesi gibi ödünler verdikçe verdik.
***
Hiç unutmam gazeteci yazar Hasan Cemal Avrupa’nın bilmem hangi şehrine 30 yıl aradan geçtikten sonra gidiyor ve okulunu yerli yerinde buluyor.
Biz tarihe de ihanet ediyoruz.
Bugün New York, Sidney, Paris, Şangay, Londra, Barcelona ve St Petersburg… Avusturalya hariç hepsi 1945 savaşından çıkıp şehir inşa ettiler. O şehirler halen dimdik ayakta!
Şehirlerimiz yaz-boz tahtası.
Güvenlikte pamuk ipliğine bağlı.
***
Adana için hep kötü haberler geldi. İyi şeyler parmakların sayısınca az. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı ve Adana Lezzet Festivali…
Bunlarda kısıtlı imkanlarla, dar sahalarda yapılarak, coşkuları iliklerimizde hissedemedik.
***
Birileri de çıkıp Adana’da iyi şeyler oluyor diye anlatsın.
***
Çocukluğum Meydan Mahallesinde geçti, Necatibey ve Beşocak ortaokulunda okudum. Biz Şakirpaşa Havaalanı’na (Meydan Havaalanı) derdik. Meydan Mahallesinin bütün çocukların oyun sahası havalimanıydı. Araba mezarlığı bizim saklambaç oyun yerimizdi. Aprona uçak indiğinde yanına kadar giderdik. Uçaktan arta kalan yemekleri görevliler bize verirdi.
Hep gururla gıptayla, hayranlıkla inen, kalkan uçakları seyrederdik.
İlk dünyaya açılışımı İtalya’ya ve Mısır’a, giderken bu havalimanından uçtum. Sonraları maalesef Atatürk ve Sebiha Gökçen Havalimanı’ndan gerçekleştirdim.
Vikipedia’ya girin. Bilgiler orada.
Adana Şakirpaşa Havalimanı iç ve dış hat uçuşlarına yönelik olarak inşa edilmiş Uluslararası Sivil Havalimanıdır, diyor.
1937 yılında kurulmuş.
Türkiye’nin en eski havalimanı.
Bu havaalanı daha nasıl gelişir, pist daha ne kadar uzatılır ve genişler kimsenin derdinde olmadı.
ÖZELEŞTRİ
Hep merak ederdim bu havalimanı nerede inşa ediliyor diye. Her Mersin’den gelişimde sol tarafıma bakardım. Meğer Güney tarafına düşüyor. Sadece ben değil kafilede olan tüm gazeteci arkadaşlar benim gibi ilkkez gördü.
Ak Parti iktidarında Türkiye’nin 4.ncü büyük Çukurova Bölgesel Havalimanı (Mevkii Tarsus-Yenice) inşa edilmesi için 2011 yılında temeli atıldı.
Yapımı sürüyor.
Bizim havaalanımızın ne kusuru var?
Süleyman Kozava; “Uluslararası uçuşlar yapacak kapasitede değil” diyor. Metre kareleri sayıyor ve rakamlar veriyor. Google yazın karşınıza çıkar.
1937 yılında kurulan bu havalimanın hiçbir eksiği yok, sadece çevresine imar izni veren, tarım arazilerini işgale açan belediye başkanları bana göre yargılanmalıdır.
Öyle hamasi çıkıp; “Ben havalimanımı kapatmam” demekle olmuyor. Sen bu şehirde belediye başkanlığı yaparken, neden tedbirleri almadın? Meclis üyeleri de bu suça ortaktır.
Hadi bir şekilde Meydan, Dumlupınar, Gülbahçesi, Şakirpaşa, İstiklal Mahalleleri’nde yapılan gece kondular oradan kaldırılır, başka yerde toplu konut yaparak mağduriyet önlenebilirdi.
Veya iskan izni verilmezdi.
Şakirpaşa, Meydan, Dumlupınar, Gülbahçesi, Denizli, İstiklal, Döşeme, Kurtuluş, Cemalpaşa, Ziyapaşa Mahallelerinde niye çok katlı binalara izin verdiniz?
Sizin yatacak yeriniz yok!
Çukurova Bölgesel Havalimanı’nı yapan Kozuva Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kozuva; “Sizin bir binanızı (Yeni Emniyet binasını kast ediyor.) traşlamak zorunda kaldılar, uçaklar inip kalkamıyor.” Diyebiliyor.
Peki bu Emniyetin traşlama faturası kime kesildi, hiç kimseye, yapanın yanında kår kaldı.
Yargılanıp ceza alanlar oldu mu?
Kocaman HAYIR?
Bu izni veren çoğu hayatta, tutun yakasından; “Adana’ya neden ihanet ettiniz?” Diye sorun.
Çok katlı bina yapımına izin veren belediye başkanları halka açık meydanlarda vatana ihanet suçuyla yargılanmalı. Vatana ihanet illa yabancılara ajanlık yapmak, belge sızdırmak demek değildir, gelişmişliğin önüne set vurmakta vatana ihanettir.
Demek ki, ileriyi göremeyecek kadar basireti bağlı, ufku dar yöneticiler bizi yönetmiş!
Atatürk Ankara’da Kızılay Meydanı’nı nasıl geniş bırakmış acaba?
Hiç mi Atatürk’ten ilham almadınız? Günlük siyasi kaygılarla bir memleketin geleceğini karartıp, içini boşaltınız.
Şimdi de dizlerinizi dövüyorsunuz.
***
22 Ekim Cumartesi günü birkaç gazeteci ile yeni hava limanını ziyaret ettik. Nerede olduğunu o zaman öğrendik. Bitmesi bana göre 1 yıldan fazla alır. Şantiye halinde. Kahvaltıdan sonra yapılan aprona geçtik.
Kozuva Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kozuva, bize bilgiler verdi.
Adana Şakirpaşa hava limanı yıllık 5 milyon yolcusu varmış, uluslararası bir havaalanı değil, iç hatlara çalışan bir havaalanı ve 12 bin metrekarelik bir yer kapladığını, “inşallah kapanır, oradaki yolcu buraya geçer” diye temenni de bulundu.
Çünkü kendi yapacağı havalimanına yolcu garantisi verildiğini, bütün dünyaya açıldığını, yolculukla birlikte Türkiye’nin ikinci büyük kargo havalimanı olduğunun da altını çizdi. Fazladan 40 milyon avro para harcadığını, 107 bin metrekare alan olduğunu söyledi ve 2023 yılının şubat ayında açılacağını kaydetti.
Temel atma töreni yapmadığını, sadece açılışta tören yapacağını da sözlerine ekledi.
En sert soruları orada bir gazeteci olarak Kozuva’ya ben sordum.
Burada şunu söylemek istiyorum, bu yatırımcıya niye kin tutalım, nefret edelim, bu fırsat bizim iş insanlarına verilse, yok mu diyeceklerdi.
Şehrin geri kalmışlığına imza atan, içinin boşatılmasına sebebiyet veren asıl yöneticiler bulunup sorgulanmalı diyelim.
Üzülürüm, çocukluğumun anıları silinecek, üzülürüm, havalimanının girişinde metroloji binası var, babam Mehmet Usta yapmıştı.
***
Yukarda şehir isimleri verdim, düşünün o şehirlerin yeniden inşasını, Hiroşima’ya atılan bir bomba gibi, yerle yeksan olsa, bu mümkün görünmüyor. Çünkü adamlar her işini sağlam yapıyor.
Kimse bize ülkemiz çok gelişmiş demesin. Ya doğru dürüst imarlı, planlı şehirler inşa etsinler, ya da cahil cesaretiyle çıkıp ülke ve şehirler yönetmesinler. Mevlana, Her millet hak ettiği ölçüde yönetilirmiş, galiba kendimiz ettik, kendimiz buluyoruz.
Zamanımızı, enerjimizi betona değil, birazda insanca yaşamaya harcayalım. Adana’nın sahibinin olmadığı bir gerçek. Zaten elde avuçta bir şey kalmadı. Ceyhan ve Yumurtalık ’da Osmaniye’ye bağlanırsa seyredin asıl kıyameti. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız güzelliklerin yanı sıra özgürlük ve adalet getirsin.
|