Fotoğraflar; Hindistan Varanasi şehrinden (2020)
9 Haziran benim için milat oldu.
Ağrılarım var.
Oysa ağrı eşiği çok yükseklerde olan biriydim.
Önce sırtımda dayanılmaz ağrılar, Mart ayının ikinci haftası, ardından göğsümün iki ortasında dinmeyen sancı, sabahlara kadar inletti.
***
Şükür pandemiyi hasarsız atlattım diyordum.
2021, 2022 yılı benim için sancılı bir süreçti, ev taşımalar, ev temizlemeler, epeyce yordu beni.Yataklara düşürdü.Tansiyona kaldım. 2021 yılının Ekim ayından 2022 yılının Mart ayına kadar bir ayağım hep hastanede oldu. Yemek saatlerinden hep kaçar oldum. Sağlıksız bir şekilde kilo verdim.
***
Sonra beslenme düzenimi değiştirdim. Akşam yemeğinden sonra çay ve kabak çekirdeği ile geçiştirdim. Son bir yıldır ne iyi ne kötüydüm.Biliyorsunuz Türkiye’nin yarısı neredeyse depremden etkilendi. Uykuda yakalandık. Yakınlarımızı kaybettik, teyzem oğlu ve ailesi enkazın altında donarak öldü, bu beni çok sarstı, kırk gün sürdü ağlamalarım. Empati yaptım. Soğuktan donarak ölmek…
En feci şey!!!
***
Kardeşim Zeynel Tekbaş; “Abla hadi Ankara’ya gidelim havamız değişsin” dedi. Benimde canıma minnet, işlerim vardı, gittik. Tabii aynı gün geri döndük. 7 Mart 2023 günü sırtımda (kuluncumda) şiddetli bir ağrı, dayanılacak gibi değil, sanki oraya bir ok saplanmış gibi, sabahlara kadar inleyerek uyudum. Kardeşim depremden dolayı bende kalıyordu, bu üç dört gün sürdü. Geçer diye bekledim. Sonra o ağrı yürüdü yürüdü geldi iki göğsümün ortasına yerleşti. Adeta bıçakla oyuyorlar gibi şiddetli bir sancılı ağrı… Anlatamam, ancak yaşanır. Üstelik Ankara’da soğuk almışım, kırgınlık üzerimde. Ben ağrı eşiği yüksek insanlardanım, kolay kolay yatağa uzanmam, ayakta çekerim. Ama bu göğüs ağrısı beni inim inim inletti, elimi bile süremiyorum. İl Sağlık Müdürü Halil Nacar’ın Sekretaryasını aradım, bana şehir hastanesinden randevu aldılar. Ekg çektirip kardiyoloji doktoruna göründüm. “kalbinde bir şey yok” dedi.
Biliyorsunuz randevu sistemi artık eskisi hızlı değil, 182’yi aradım, göğüs doktoruna gideyim dedim. Ciğerlerimin filmini çektirdim, ciğerlerimde temiz çıktı. Yeniden randevu aldım bu defa göğüs cerrahına gittim, benden usg ve momoğrafi bir sürü tahlil istedi. Bu süreçte bir ayı geride kalmış Ramazan ayına girmiştik, ağrılarım devam ediyordu. Bu arada böbreklerim nüksetti, birde onun için usg çektirmiştim. Gitmişken Seyhan Devlet Hastanesi’ne değil de, Yüreğir Devlet Hastanesi’nde kontrolüme devam edeyim dedim. Öyle de yaptım. Nasıl olsa tahlillerim burada da görünür diye, neyse Genel Cerrahi alanında hizmet veren Uzman doktor Fulya Can Özkan’a görünecektim. Başhekimlik bana oradan randevu aldı.
Sıramı bekledim.
***
Uzun boylu gözlüklü, sempatik, sıcak kanlı, güzel bir kadın doktor. 40 ila 50 yaş arasında bir hanımefendi. Dikkat ettim, yüzünde en ufak bir bıkkınlık yok, herkesle kendi ailesi gibi ilgileniyor, sağı solu arıyor, yol gösteriyor. Başıma gelecekleri bilmiyorum.
Sıramı bekliyorum. Kapısının önü tıklım tıklım. Herkes övgüyle bahsediyor. Sıra bana geldi, şikayetimi sordu söyledim. Beni iyice muayene etti. “Usg ve mr istiyorum. Bunları yaptır gel bana.” Hatta usg’yi hemen yaptırmam için ilgili üniteyi aradı ama ulaşamadı.
“Sıramı bekleyeyim hocam, daha iyi” dedim.
***
Mr’ı çektirdim, usg bir ay sonra çekildi. usg doktoru Sibel Hanım nasıl ilgili. Allah bütün doktorların yardımcısı olsun, bana özel ilgi gösterdi sanıyorum, iyice usg’yi çekti. Sonuçları alıp doktoruma gittim. Bu defa beni elle muayene etti. MR ve usg’de de her iki mememde kitle çıkmıştı. Gözlerim doldu, kilitlendim. Yutkundum. Tarih 9 Haziran 2023’tü.“Çukurova Üniversitesi’ne gönderirim ama randevular 6 ay, Seyhan Devlet Hastanesi Cihat Kaya’ya gönderiyorum. Sana biyopsi yapsın” dedi.
Doktoru arayıp; “Sana arkadaşımı gönderiyorum” diye randevu istedi…
***
Kardeşim Zeynel ve Ares kapıda bekliyordu. Ben kanser miydim, daha ne kadar ömrüm var, Allah’ım ben ne yaşadım diyorum kendi kendime? Ağlayacağım, ağlayamıyorum, resmen donuk, duygularım pert, bozgun yemişim gibi... Hayatını sorguluyorsun, yaptıklarını, yapamadıklarını…. Bütün yaşamım bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyor. Sonuç sıfır çıkıyor. Bir yandan da drama bağlayıp arabesk bir hayata bağlamak istemiyorum. Bu ben değilim diyorum. Kardeşimi arıyorum, “Kapıda seni bekliyorum” diyor. En azından kapıda bir bekleyenim var. Ne kadar didişsekte, anlaşamazsakta kardeşim beni kapıda bekliyor. Yüzüme bakıyor, üzgün olduğumu görüyor, hele onun yanında ağlamak hiç istemiyorum. “Çok hastaymışım, kimseye bir şey söyleme” diyorum.
“Söylemem” diyor.
Önümde iki gün var. Pazartesi gidip biyopsi olacağım, annemin dediği gibi; “Ne yerde ne gökteyim.” Eve geldim. Sersem gibiyim. Belki de ilk artçı deprem şoklarını yaşıyorum.“Ben hasta olamam” diyorum, bu hastalığı satın almadım diyorum, ama önümde birde gerçekler var. Momoğrafi, usg ve mr sonuçları. Ağrılarım devam ediyor.
***
12 Haziran 2023 günü Seyhan Devlet Hastanesi Biyopsi kapısının önünde bekliyorum. Acaba parça alırlarken ağrı oluyor mu, diye bir heyecan yapıyorum. Kapıda bekleyen hastalar var, onlarla konuşuyorum, ne çok kanserli hastalar var yarabbi. Sıram geliyor, içeri geçiyorum. Allah’ım ben mi iyiyim, yoksa bu doktorlar mı iyi…Beni iyice muayene ediyor,
“Her iki memende kitle var, küçükler, onları şimdi alsam bile biyopside bir sonuç vermez. Her üç ayda aynı hastanede, mümkünse aynı doktor kontrolünde usg yaptırman lazım, sana kansersin diyemem, ama kanserli değilsin de diyemem. Takibin şart” dedi.
Teşekkür edip dışarı çıktım.
Karmakarışığım.
***
Doktorum sonucu ne olursa olsun benimle paylaş demişti. Whatsapp’ta doktor beyin söylediklerini yazdım. “Bayram sonrası seni bekliyorum, hiç arayı uzatmayalım” dedi. Evime gelen davetsiz misafirin bana ne gibi acılar çektireceğini bilmiyorum. Şaşkın yeşil ördek gibiyim. Kadere inanan, tevekkül etmiş biriyim. Her şerde bir hayır olduğuna iman etmişim. Tabi ki bu illetle mücadeleye devam, Rabbim ne derse o olur. Bu yazıyı bir hafta önce yazdım, bu yazıyı eklerken, durumuma alıştım gibi…
Neler çektiğimi artık bir ben bileceğim. Herkese sağlıklı mutlu bayramlar diliyorum.
|