Ben anlamıyorum, anlamakta da zorlanıyorum. Birileri gelmiş, bir ülkeye el koyuyor ve dünya seyrediyor. 57 Müslüman ülke var. ABD Başkanı ülkesine yatırım yapsın diye Arap ülkelerine gidiyor. Suudi Arabistan’dan 1 trilyon dolar yatırım yapmasını isteyebiliyor ki, daha çok İsrail’e silah göndersin, diye. Müslümanlar yapıyor.
Bu devirde açlıktan bir insanın ölmesi ne demek ya, televizyonlarda bu görüntüleri izliyoruz, uzatılan tabakları, yüzlerindeki acı, öfke ve çaresizlik okunuyor, bir kaşık bulgur pilavı alabilmek için çırpınıyorlar, kendileri yemiyor çocuklarına kaşık kaşık yediriyorlar.
Çocuklar adeta birer iskelet gibi, açlıktan hayatını kaybediyor. Birleşmiş Milletler adını “Kıtlık” koyuyor. Utan insanlık, utan.
Hangi savaşta bu reva görülmüş!
Bunu iklimi yaratan kim?
ABD destekli, taşeron İsrail.
Allah topunuzun belasını versin, diyeceğim, bu yazıya uygun düşmüyor.
Hani Avrupa medeniyetti, çığırtkanlık yapılarak, örnek gösteriliyordu. Hepsi sus pus.
Batı normlarında demokrasi işliyordu. Ama kendilerine işletiliyor.
Bana göre İsrail devleti için bir Nürnberg Mahkemesi kurulmalı.
Bunun hesabını vermeli. Parantez açayım (Benim ülkemde İsraillilere arazi satılıyor, özellikle Şanlıurfa) Bu tapular iptal edilmeli, paraları iade edilmeli ve ülkelerine gönderilmeli.
Bu çağda ülkeler işgalleri bu şekilde masummane gibi gösterilen satışlarla ele geçiriliyor.
Batıyı örnek gösteriyorlar, toprak satıyorlar. Ama onların ülkelerinin ekonomisi güçlü, silahları çok fazla. (Bunun bir adı vardı savaş denen) Çoluk/çocuk demeden kadın kız demeden, insanlar öldürülüyor. Kendisi için yaşam hak, ama başkası için yaşam hak değil diyebiliyor.
Herkes tanrıcılık oynuyor.
Gazze'deki savaşta hayatını kaybedenlerin sayısı farklı kaynaklardan gelen güncel veriler bulunuyor.
Gazze Sağlık Bakanlığı'nın 24 Ağustos 2025 tarihli verilerine göre, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği operasyonlarda en az 62 bin 686 kişi hayatını kaybetti. Bu sayıya en az 18 bin 430 çocuk da dahildir, diyor.
Bana göre bu sayı 100 binleri aşmıştır.
Ancak, kaynaklar arasında sayılar değişkenlik gösterebilir ve savaşın devam etmesi nedeniyle kesin bir rakam vermek zordur. Özellikle enkaz altında kalanlar veya hastane dışında hayatını kaybedenler bu sayılara dahil edilememiş olabilir. Bu nedenle, gerçek ölüm sayısının daha yüksek olabileceği belirtilmektedir.
Gazze'de halen insanlar açlıktan ölüyor, bu durum ahlaki sayılabilir mi?
Gazze'deki açlık krizi ve bu durumun ahlaki boyutu, uluslararası hukuk ve etik tartışma ların merkezinde yer alıyor. Bu durumun ahlaki açıdan değerlendirilmesi, genellikle savaş hukuku, insan hakları ve insani yardım ilkeleri gibi farklı perspektiflerden ele alınır.

Uluslararası Hukuk ve Savaş Suçları
Birçok uluslararası hukuk uzmanı ve insan hakları örgütü, sivil halkı kasıtlı olarak aç bırakmanın bir savaş suçu olduğunu belirtiyor.
Roma Statüsü'nün 8. maddesinde, "Sivil halkın hayatta kalması için vazgeçilmez olan nesnelerin kasıtlı olarak aç bırakma amacıyla imha edilmesi veya el konulması" bir savaş suçu olarak tanımlanıyor. Bu çerçevede, Gazze'ye insani yardımların girişini İsrailli katiller engelliyor, ya da kısıtlı imkan veriyor. Hani tabaklarını uzatıp bir kepçe yemek kapmak için, birbirleriyle yarışıyorlar ya, herkesin kendine göre önceliği var.
İnsan Hakları ve Ahlaki Sorumluluk
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne göre, her insanın yaşam, özgürlük ve güvenlik hakkı vardır. Temel gıda maddelerine erişim de bu hakların ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilir. Bu nedenle, Gazze'deki insanların açlıktan ölmesi, bu temel insan hakkının ihlali olarak görülür. Etik açıdan, bu durumun ahlaki olup olmadığı, eylemleri gerçekleştirenlerin ve bu duruma kayıtsız kalanların ahlaki sorumluluğunu gündeme getirir.
Ahlaki Değerlendirme
Farklı ahlak teorileri bu durumu farklı şekillerde yorumlayabilir:
Deontoloji (Ödev Ahlakı): Bu yaklaşım, eylemlerin kendisinin ahlaki olup olmadığına odaklanır. Bir insana kasıtlı olarak zarar vermek, bu ahlaka göre yanlış bir eylemdir. Bu durumda, açlık bir silah olarak kullanılıyorsa, bu eylemin ahlaki olmadığı öne sürülebilir.
Sonuçsalcılık (Consequentialism): Bu yaklaşım, bir eylemin ahlaki değerini sonuç larına göre değerlendirir. Sivil halkın açlıktan ölmesi, en kötü sonuçlardan biri olarak kabul edilir. Bu nedenle, bu durumun ortaya çıkmasına neden olan eylemler, ahlaki açıdan kabul edilemez olarak değerlendirilir.
Gazze'deki açlık krizi, sadece siyasi veya askeri bir mesele değil, aynı zamanda derin bir ahlaki ve insani sorun olarak ele alınmalıdır. Uluslararası toplumun, bu durumu sona erdirmek ve insani yardımın güvenli bir şekilde ulaştırılmasını sağlamak için ahlaki bir sorumluluğu olduğu geniş bir kesim tarafından savunulmaktadır.
***
Peki İsrail’in bu katı vahşi, acımasız tutumunu kim yargılayabilir?
Mutlaka ve mutlaka Nürnberg Mahkemesi kurulmalı. İsrail Devleti mahkum edilmeli.
***
Bu gidişle Filistin diye bir halk kalmayacak. Her 15 yıl bir kuşak sayılıyorsa, daha önceki yazılarımda bahsetmiştim.
Yaşları bebekten, 15 yaşa kadar olan bir çocuk 15 yıl sonra evlenirse, 3 çocuk yaparsa, bunu 10 binle çarparsanız, 30 bin eder, 30 bin, 30 yıl sonra 90 bin çocuk demek… Nüfus işte böyle artar. En az rakamla örnek verdim.
Ama İsrail devleti sistematik bir şekilde soykırım yapıyor, kadın ve çocukları yok ediyor. Bir ulusu yok ediyor, açlıkla imtihan ediyor, yoklukla güçsüzlükle yok ediyor.
57 Müslüman ülke, bizim gibi kınayarak veya sağırlara yatarak duymazdan gelmeye devam ediyor. Oysa ki bir gün sıranın kendilerine gelmeyeceğini kim garanti verebilir?
Bugün İsrail terör devleti, Lübnan, Ürdün, Filistin, Mısır, Suriye, İran ve Yemen’e saldırıyorsa, arkasındaki güce güveniyor ve ABD İsrail için varlığını korumaya devam ediyor.
Oysa 57 Müslüman ülke ABD’ye bir yıl ambargo uygulasa, acaba diyorum, neler olur?
ters mantık düşüncem bu.
Artık herkes şunu anlamalı ki, kendi kendine yeten bir ülke konumuna gelebilmek. Özellikle tarım öncelikli olmalı.
Bu iklim kanunu da gerçek bir cinayetin ve kıyametin bir alemeti... biri silahla, diğeri açlıkla tehdit ediyor.
Açlıktan ölen her Filistinlinin bir Müslümandan alacağı olacak. Kendinizi ahirete hazırlayın.
|