Bu insanlara gönderme yapmadan yazıya girmek olmazdı.
İnsanı bozguna uğratan, fıtratını şaşırtan, genleriyle oynayan, yapay zekayı devreye sokan bilim insanı mı, şarlatan mı, komedyen mi, yoksa girişimci mi desem?
Bilemedim.
Bütün şıkları işaretlesem bile, sonuca varılmıyor!
Bildiniz siz onları; Bill Gates, Steve Jobs, Mark Zuckerberg, Jeff Bezos ve Elon Musk…
Modern çağın deccalları!
Yaramaz ve tehlikeli çocuklar!
Her konuda bizim yerimize karar veriyorlar.
***
Onlardan önce dünya çok güzel bir yerdi.
***
Bu isimlerin yatacak yeri yok, tanrıcılık oynuyorlar!
Tarih bunları nereye, hangi konuma koyar veya yargılar…
İnsanlık karar verecek!
***
İnsanlığın geleceği için iyi bir şey mi, yoksa final mi hazırlıyorlar, kafa yormaya gerek yok.
Son pandemi virüsünde onların parmak izlerine rastlanıldı.
Uygarlık durmayacak, gelişme sürecek ya felakete, ya cinsiyetsiz kuralları olmayan aşağılık zümreye..!
***
Dünyanın hali ortada, bize dayattıkları, sürü psikolojisi gibi, beynimize adeta çip takmışlar, hepimiz madde bağımlısı gibi sosyal medyacı yaptılar!
Onların ortak özellikleri sosyal medya ağlarından uzak duruyor oluşları, günlerini gün ediyorlar, hayattan büyük zevk alıyorlar.
İnsanlıkla adeta dalga geçer gibi yaşamlarıyla, sevgilileriyle günü gün ediyorlar.
***
Bir sanayileşme öncesi ve bir sanayileşme sonrası dünya…
18 yy. insanı, 21. yy yıl insanı diye ayrılsa!
Psikoloji ve sosyoloji alanına girmeyeceğim.
Sadece tespit ve teşhislerimle ilerleyeceğim.
***
Son 5 yıldır dünyanın dengesi ciddi bir şekilde bozuldu.
Yıllar önce ozon tabakası delindi dendi. Ardından mevsimler allak bullak oldu.
Yazın bardaktan boşalırcasına yağmur, yumurta büyüklüğünde dolu, sel olup bentler aştı.
Kış kışlığından utanıp, yerini güneşe bıraktı.
***
Ne yaptık biz?
Anladığım kadarıyla.
Modernleşme adı altında, madenler için yerler kazıldı, yollar için dağlar delindi, karada denizde petroller arandı, yeryüzünde ağaç katliamı ve hayvanları katledildi.
Denizde arama yapılırken, binlerce balık türüne zarar verildi. Petroller denize aktı.
Rahat durmadı Cosmos’ta ne var diye, ha bire füzeleri uzaya gönderdi.
Meraklı oluşumuz, her yenilik adem nesli için bir sondu aslında!
Bu gidişatla, toprak kısırlaşacak, hiçbir ekin vermeyecek, bizlerde ne altını, ne elması yiyebileceğiz.
Betonlaşan dünyada, yeşili silmek için adeta harekete geçilmiş sanki.
***
Ormanlar kıyım kıyım, ya kesildi ya yandı, binlerce hayvan çeşidi yok oldu.
Çok su içiyor diyen 10 binlerce deve katledildi. Süt endüstrisi yeni doğan buzağıları canlı canlı kanallara atıyor.
Öyle güzel tarumar ettik ki, ne yeryüzü, ne gökyüzü, ne denizler insanoğlundan çektiği kadar, çekmedi doğadan!
***
İnternet çağında, sosyal ağlar adeta maskeli balo.
Herkes her şeyi biliyor, bilim adamı, dünya güzelli, yakışıklı, sırlar perdesi aslında.
İnsanlar tek şeye odaklandı, sosyal medya ağları vaz geçilmezleri oldu. Teşhircilik yanımız çıktı ortaya.
Ne kitap okuyoruz, ne konuşuyoruz, ne birbirimize gidip geliyoruz, selamlar kesildi, ilişkiler koparıldı, varsa yoksa, sosyal medya ağları arasında turlaşıyoruz!
Kim ne kadar beğeni aldı diye, gece ve gündüz uykuyu kaçırdık.
Gerçek insanlar yerine, sentetik insanlar çıktı. Hiçbir şey üretme den yeni nesil, birileri içerik üretip, binlerce düşünmeyen insana al, yap-yapıştır, tak-takıştır kopyala emri verdi gibi.
Konuşmuyoruz, düşünmüyoruz, sosyal medya ağlarında ömür tüketiyoruz.
Şimdi ki gençlik yataktan çıkmıyor…
Ee birileri de iş görmeli değil mi ama, robotlar ve yapay zeka devreye girecek!
***
Bir tarafta da insan denen beyinsiz; deccal aramaya gerek yok her yerde, İblis kılığında, kötülük, pislik, irin, kin, nefret, düşmanlık, hasetlik, intikamcı, iyi ayaklı beyinsize kodlanarak ortaya salınmış.
Kökünü kazımak için ortaya virüsler, bulaşıcı hastalıklar salıyorlar.
Karşımıza bir bilim insanı, bir hakim, bir doktor, bir öğretmen, bir gazeteci bir akade misyen, bir siyasetçi, bir sanatçı, bir lider olarak
çıkabiliyorlar.
Cehenneme odun taşıyorlar.
Masumlar ve masum olmayanlar birlikte yanıyor.
***
Ormanlar yanıyor, içinde ki yaşamlar alt-üst!
Yeryüzü talan, deşiliyor, kazılıyor toprak verimsizleştiriliyor, betonlaştırılıyor, rüzgarın, güneşin önü kesiliyor dikilen gökdelenlerle…
Şekli ve şemaili bozulan yeryüzü, enerjisini boşaltacak yer arıyor, tsunamilerle, depremler geri dönüyor. Bu insanlığa az bile, ders almıyoruz. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete
***
İki ayaklı deccal bu aşamalardan geçtikten sonra, konuşmayı unutuyor, bir terminatör gibi canı isterse yok ediyor. Çalışmıyor, kimi ufak götürüyor, kimi beyaz kravatlı hamuduyla götürüyor.
Ölümü sana gösterip, sıtmaya razı ediyor.
Seni tehlikenin içine atıyor, güvenlik kalkanını yok ediyor.
***
Cehenneme ne gerek!
Dünya kendisi cehenneme dönüştü!
Isınıyor nefes alamayacak raddeye geliyor, bu dünyadayken cehennemi yaşatıyor!
***
Sanayi devrimi 18 yüz yılda İngiltere’de ortaya çıktı.
Ömrü 223 yıl bile sürmedi.
Dünya iklim kriziyle alarm veriyor.
Dünya can çekişiyor.
Giderek ısınıyor, giderken de yanında iki ayaklıları da götürüyor.
Kurunun yanında yaşları da yakıyor.
|