Annem Fidan,
Babam Memet…
Annem ev kadını, babam inşaat ustası, Memet Usta!
***
Artık hayal kuramazsam da…
Bakıyorumda halen umudumu kaybetmemişim.
Hayatta hep merak ettiğim şeylerin peşinden koştum, koşmaya merak etmeye, şüphe duymaya hep açığım.
***
Hep dünyaca ünlü yazar olmak vardı uktemde.
Yerelle sınırlı kaldı bu hevesim…
Ne yeniden o yolları koşmaya mecalim, nede yeni baştan saracak o metaller var!
Ömür boyu o taşıdığın kimlik, aşağı çeksen de, ruhun hep yukarlarda…
Ona buna şirinlik göstersen de…
Altından çok sular, atı alan Üsküdar’ı geçti.
***
2021 kim unutabilir ki insan?
Kimini teğet, kimini delik deşik, kimini yara-bere, kimini de mezara soktu.
Herkesin dilinde sağlık, bütün temel ihtiyaçlar, arzular, hayaller, gelecek şüpheli…
Sanki gece karanlığı gibi ruhuna yapıştı.
***
Merak ve arayışım yol özlemlerim hiç bitmedi.
Yumak yumak kendiliğimden edindiğim dağlar misali sorumluluk vicdanımı rahat bırakmadı.
Hep düştüm, kalktım, dizlerim, ellerim, kalbim zaman zaman yara aldı.
Tamirini yine ben yaptım.
***
Mutluluk neydi?
Nerede saklıydı?
Adres bulutlarda mı, salıncak mı atsam beyaz kar bulutlara…
Hep düşte kaldı, hep yarım…
***
Renklerle oynamak, beyaz sayfalara ve tuvallere leke düşmek, karalamak, şekil vermek beni mutlu ediyordu.
İlk yurt dışı gezim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmuştu.
***
İkinci yurt dışı gezim Suriye…
Hayranı olduğum sanatçı Franca Gaspari’nin memleketi İtalya…
Ardından Belçika, Paris, Lüksemburg, Köln, Hollanda,
Buna Rusya Moskova ve St.Petersburg’u ekledim.
***
İngiltere’nin başkenti Londra gitmeden olmazdı.
Yola revan olmak, yol hatıraları Evliya Çelebi gibi beyaz yapraklı sayfalara not düşmek hoşnut ediyordu beni.
Filistin böğrüne hançer vurulmuş gibi, irin bir çıban İsrail…
Acaba bir gün bu topraklara özgürlük gelir miydi?
Gezi kitabıma konu oldu.
***
Mısır gizemli Piramitler ve ah o Nil…
Afrika’ya hayat veren yaşam enerjisi Nil!
Kahire, Şarm El Şeyh…
Büyük medeniyetler silsilesi…
***
2017 Kasım ayında Gürcistan ve Azerbaycan…
Muhteşem şehirler hep beni hiçliğe sardılar…
***
Hep Endülüs Medeniyeti ve Lorka’nın memleketi beni çağırıyordu.
Önce masallar şehri Kazablanka, Marakeş ve Fas’ın diğer şehirleri, ardından iber yarımadası İspanya…
Bütün Endülüs şehirlerini gezmek, aşırı heyecanlandırmıştı beni…
Gezi kitabı yazdırdı bana.
***
Topraklarında demokrasinin eksik olmadığı Yunanistan’ın Atina’sında Akropolis’i görmeden olmazdı. Selanik’te bana Cumhuriyeti, demokrasiyi ülkeme bahşeden Mustafa Kemal Atatürk’ün evini görmesem hiç olmazdı.
***
Aklımda çok renkli, çok kültürlü, çok tanrılı bir ülke hiç çıkmıyordu, Hindistan…
Uçak fobim hep vardı ve mesafe gözümde büyüyordu.
2020 yılının şubat ayının sonlarında Asya’nın kuzeyine düşen Hindistan’a uçtum.
Yeni Delhi, Jaipur, Aşkın Mabedi Taç Mahal’in şehri Agra ve herkesin ölmek için gittiği kutsal şehir Varanasi…
Her yeri merak uyandırıyor ve ağzınız açık kalıyor.
Buna rağmen Güney Hindistan’ın kucağında gezdim!
***
Arkadaşımla İran’a gittik, gitmeden önce herkesle vedalaştım, vasiyetimi yazıp bir yere bıraktım. Bize öyle kötü anlatılmıştı ki…
Büyük medeniyete ev sahipliği yapmış İran’ın koynunda gezdik.
Kitabını yazdım. Tam 11 gün kaldık.
***
Ukrayna, Kırım’ı merak ediyordum, ama Rusya işgal etmişti.
Gezim Kiev ve Odessa ile sınırlı kaldı.
***
Yine beni olduğum yere çivileyen şehirlerden Barselona, onu imar eden, şekil veren, hayal kurduran masalsı yapılar çıkaranın ünlü mimar Antoni Gaudi’nin şehrini 2018 Nisan ayında ziyaret etmiştim.
***
HAYAL ETTİKLERİM
Uzun zaman yurt dışına çıkamadım.
2020’nin son ayları ve 2021 yılının bütün ayları, sanki birbirlerine haber salmışcasına bütün hastalıklar sıraya soktu.
Hepsi, bazen birkaçı kapımı çaldı.
Davetsiz misafir gibi, yatağa atıp, zalim bir diktatör gibi üzerimde tepindiler.
Kısaca türbülansa defalarca girip, girip çıktım…
Aklınıza ne gelirse, hastaneler ve doktorlar ikinci adresim oldu.
2022 yılının ortalarına kadar bu serüvenim hiç bitmedi.
***
Ama yine de yeni yıldan umutlarım vardı, görmek istediğim yerler, hayalini kurduğum yerler,
Dünya malı dünyada kalır derler ya…
Önce sağlık, hep sağlık!!!
Allah’ın yarattığı o güzel coğrafyalarda olmalıyım.
***
Önceliğim, Mısır İskenderiye Şehri…
Olmazsa olmazım, Doğu’nun Paris’i Beyrut…
Babil’in Asma Bahçeleri, El Hilla, Irak
Olmazsa olmazlarımdan Ürdün’de kral mezarları Petra…
Yemen, İran’da Kermen şehri… Özbekistan’da Buhara ve Semerkant şehri.
Suriye de Palmire Antik şehri, ama ne yazık ki savaş sırasında antik kent yerle bir edildi, acaba kalıntılar duruyor mudur?
Hep meraktayım.
Sağlıklı bilgiler gelmiyor.
***
Muhasebecim hep derdi Çin’e gidelim derdi. Çin’den nefret ediyordum. Haklı da çıktım, Pandemi oradan çıktı. Tramp’ın dediği gibi hareket eden tüm canlıları yiyorlardı. Hep derim köpeği kesip yiyebilirler, lakin acı çektirmek ne demek?
Nefretim katlanarak büyüdü. Bir sürü belgesel izledim Çin’le ilgili. Nefretim yerini meraka bıraktı. Hindistan’la komşu olan bu ülke, teknolojide, alt yapıda dünyada bir numara olmuş. Doğal ve tarihi güzelliklerini saymakla bitmiyor. Gitmediğime pişman oldum. Özellikle 21 bin 196 km. olan Çin Seddi, mecburen Çin…
Bir gün inşallah!
***
Ardından Trabzon Sümela, Amasya Kars ve ülkemin daha nice bakir güzel yerlerini görmek istiyorum. Bu yazı geçen yıl yayımlayacaktım. Kısmet 2022 Aralık ayına sonuna nasip oldu.
31.12.2021
|